Barca maçı sonrası "büyük değişim" demiştim Fenerbahçe'de yaşananlara. Doğrusu o yazıyı yazarken Siena maçını Fenerbahçe'nin çok daha rahat kazanacağını düşünmüştüm. Maç öncesi Fenerbahçe'nin 20 sayılık bir fark ile kazanabileceğini düşünüyordum. Bunun temel nedenlerinden birisi Siena'nın eski Siena kadar güçlü olmaması. Geçmiş senelerle kıyaslandığında Siena'nın önemli iki eksiği olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birisi 3 numaradaki sıkıntı. Siena'nın en önemli özelliklerinden birisi Avrupa'da üst düzey olarak kabul edebileceğimiz 3 numaralarla oynaması. Thornton ve Sato düzeyinde bir üç numara olmaması takımın kimliğini değiştirmese de kalitesini düşürmekte. Moss El'de iyi takımlarda ancak yedek olarak oynatılabilecek bir oyuncu. Zaten maç sonrası Pianigiani'nin açıklamalarına bakarsak bazı oyuncuların El tecrübesi olmamasının maçı katbetmelerinde bir neden olarak kabul ettiğini görebiliriz. Siena'nın ikinci önemli eksikliği ise Eze ayarında pota altında rakip oyuncuları döven bir pivota sahip olmaması. Böyle bir oyuncunun olmaması rakiplerin Sİena pota altına daha rahat girmesini sağlıyor. Örneğin Siena'nın be sene 20'den büyük bir farkla kazandığı Cibona maçında riabuntlarda rakibinden sadece bir tane fazla ribunt almıştı. Keza yine galip geldiği Rytas maçında, ribauntları 34-30 kaybetmişti. Önceki senelerde McIntyre gbi bir oyun kurucusu vardı. bu oyun kurucunun olmamasını bir eksikilk olarak görmüyorum. Çünkü onun yerine alınabilecek iyi oyucnulardan birini aldılar.
Tüm bunları Fenerbahçe'nin galibiyetini küçümsemek adına yazmadım. Grupta üçte üç yapan ve ismi Sİena olan bu takımı geçen seneki mantalite ile yenemezdik ve hatta far yerdik. Fenerbahçe kadro olarak gerçekten son yıllarda hep iyi yerlerdeydi. Barca maçında yeni gelenlerin maça katkısının neredeyse olmadığını hatırlatmam gerek. Bu maçta da ise bir tek Marko Tomas katkı verdi. Lavrinovic beklentilerin altında oynadı. Geçen seneden Ömer ve Semih gibi iki önemli oyuncusu yok ve buna rağmen Fenerbahçe büyük takım gibi oynayarak rakibini yeniyor. Siena'nın tüm hamlelerine karşılık verip yeniyor. Büyük değişimin devam ettiğini izlemek büyük keyif.
Kadro, hakkını vermeye başladı. Önceki haftanın yıldızı Kinsey'in durduğu bir anda, preldzic'in, Kaya'nın var ile yokları oynadığı bir anda rahat denilebilecek bir galibiyet alabilmek için takım olmak gerekir. Fenerbahçe bu yolda hızla ilerliyor.
Bu değişim Fenerbahçe taraftarınca olumlu karşılanmış olmalı. Geçen sene 1000 taraftar bile bulamayan takım bu sene 15000 taraftara oynuyor. Başka söze hacet yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder