İki haftadır Fenerbahçe'deki değişimi alkışlıyoruz bu satırlardan. Aynı alkışımızı Efes'e de göndermek istiyoruz ama Efes bize bu fırsatı sunmamak adına oldukça gayretli. Bir hatalar zinciri var. Sorunun tek başına Ergin Ataman'dan kaynaklanmadığını doğrusu Blatt göstermişti bize. Transfer politikasında düzinelerce yanlış var. Sorun Mahmudi-Ataman-Blatt ve Perasovic'de olabilir mi?
Efes'e ilişkin son yazımda (milano galibiyetinden sonra yazdığım yazıda) Efes'in kemikleşmiş sorunları olduğunu belirtmiştim. Nachbar geçen sene dört oynadığı için verimsizdi. Bu sene ne değişti. Yine dört oynuyor. Rakocevic geçen sene vurdumduymazdı, yine öyle. Perasovic Kaya'yı gönderdi Roberts'ı aldı. Takımında 2-3 tane çok iyi uzun varsa yedeklemek maksadı ile (takımın 5. uzunu olarak düşünlebilecek bir oyuncu Roberts) alınabilir. Wisniewski bence doğru bir transferdi. Daha iyi bir isim olabilirdi ama amaç kısa rotasyonuna sertlik katmak ve oyun kurucu pozisyonundan skor katkısı almaktı. Özzellikle dış şut yüzdesi düşük olan Kerem Tunceri için kuvvetli bir alternatif istemiş olmalı Perasovic. Tunceri'nin dünya kupasındaki performansı sonrası yükselen grafiği, Wisnievski transferini gereksizmiş gösterse de bence oyun kurucu pozisyonuna destek gerekiyordu. Bu noktada rotasyon, maliyetler ve amaç gibi etkenlere bakmak gerekiyor. Efes Pilsen yöneticileri daha düşük bir bütçe ile son senelerde yaptığını yapabileceğini gördü. F4'ün ise bir hayal olduğunu düşünmeye başladılar. Bu anlamda F4 hedefinin rafa kalktığını söyleyebiliriz. Önceki sezonlarda en azından bir hayaş olarak varlığını koruyan F4 hedefi hayal bile olmaktan çıktı.
Bu sene başında efes'den bir darbe bekliyordum. Ataman-Perasovic değişikliği sanki bir darbeymiş gibi geldi; aynı mahmudi-blatt değişikliğinde olduğu gibi. Ama transferlere ve oynanan oyuna baktığımızda bu darbenin sonunun aynı blatt değişikliğindeki son gibi olacağını tahmin etmek zor değil.
Anlayacağınız efes'de değişen bir şey yok...
Maça gelirsek; 18 top kaybı sanırım çok şeyi izah ediyor. Panathinaikos eski Panathinaikos değil. Önemli kayıpları var. Şöylşe bir yazalım. Jasikevicius, Spanoluis, Nicholas, Haislip, Pekovic gitti. Gelenler ise Maric, Kaimakoglou ve Sato. Sato geçen seneki önemli bir açığı kapattı takımda ama gidenler ve gelenlere bakıldığnda Panathinaikos'un büyük güç kaybettiğini söylemek yanlış olmaz. Geçen sene daha güçlü olan Panathinaikos EL'e Top 16'da veda etmişti. İşte bundan daha zayıf bir Panthinbaikos'dan fark yemiş olmak pek de iyi bir durum değil.
Raduljica'nın takıma katılması ile daha iyi bir Efes izleriz ama ona rağmen hem kısa hem de uzun rotasyonlarındaki sorun, takım olma yönünde olumlu bir gelişme olmaması efes'in bu seneki geleceğini pek de aydınlık görmememizi sağlıyor. Umalım ilerleyen haftalarda bu düşüncelerimiz yanlış çıkar ve takım gibi oynayan bir Efes izleriz.