Güçlü bir rakibe karşı bu şampiyonada (ve hatta hazırlık dönemini de dahil edebiliriz) ilk kez galip geldik. Bu ise ilerisi için küçük de olsa umutlanmamız yönünde bir sinyal verdi. Son yazımda bu şampiyonadaki performansımızı son Avrupa şampiyonasındaki performanzımıza benzetmiştim. Söz konusu benzerlikler devam ediyor. Yine kısalarımız beklenenden daha iyi performans sergilediler. Özellikle Kerem Tunceri milli takımın görece en zayıf olduğu bölgede (oyun kurucu) muhteşem oynuyor. Kerem böyle oynadığı sürece rakiplerin bizi dize getirmesi oldukça zor. Ama Kerem (ve ender) nereye kadar bu perfomansı devam ettirirecekler. Umalım sonuna kadar böyle devam ederiz.
Maça gelince öncelikle sevgili MM ve İhsan Bayülgen ikilisi için bir kaç şey söylemek istiyorum. Yunan lobisi ve hakem fobisi iddiaları ile bu zevkli galibiyetten yeterince tad almamızı engellediklerini düşünüyorum. Hakemin hiç bir düdüğünü beğenmemeleribi geçtim, ikinci periodun başında Semih'in Baby Shaq'a (BS) yaptığı faule, faul değil, blok demeleri zat-ı alilerini yeterince komik duruma düşürdü. Biri onları uyarmalı. Özellikle MM (maalesef 70 milyondan başka basketbol spikeri çıkaramadık) yaşlandıkça hakem dışında yorum yapmaz oldu.
Hazırlık döneminde kaybettiğimiz Arjantin maçının hayırlı bir mağlubiyet olduğunu bu maç bize gösterdi. Hem kenar yönetim hem de oyuncular yakalanan farkdan sonra rehavete kapılmayarak maçın kaybedilmemesi adına mücadele verdiler. Maçın sonlarında K. Tunceri daha erken alınabilir ve daha büyük bir fark ile galip gelmek mümkün olabilirdi. Yunanlılarda BS oyundayken onu Semih'le bire bir tutmak çok akıllıca değildi. Oğuz denenmeliydi. Semih o mücadele esnasında sakatlanabilir ve şampiyonaya bizim için önemli bir eksikle devam etmek gibi bir durum ortaya çıkabilirdi. KG'den 3 numara yaratma hayalinin devam etmesi de can sıkıcı. Ersan neyse ki bu sefer 3 numarada da şutlarını soktu ve zoru bizim için kolaya çevirdi.
Tam gaz devam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder