Galatasaray'a verilen ceza kaldırılmadan bir kaç gün önce Özyer'le yaptığımız sohbette cezanın kaldırılmasının takım üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini söylemişti bize. Galatasaraylı oyuncuların "olabilecek en kötü şey gerçekleşti. kaybedecekleri bir şey yok" mantığı ile çok rahat oynadıklarını ve bu nedenle de başarılı sonuçlar aldıklarını söylemişti Özyer. dolayısıyla ceza kadlırıldığı takdirde oyuncuların bu oyunu oynayamayacaklarını iddia etmişti. doğrusu ben pek de inanmamıştım kendisine. hatta ceza kaldırıldıktan sonra takımın üzerindeki stresin azalabileceğini ve bu da oyunlarına olumlu yansıyacağını iddia etmiştim. yanıldığımı söylemem gerekiyor. Özyer haklı çıktı. Önce geçen hafta iş işten geçtikten sonra galatasaray'ın geç geri dönüşü galibiyeti getiremedi. bu hafta ise Yiğitcan'ın inanılmaz üçlüğü ile son saniyede uzayan maç, yine galatasaray aleyhine sonuçlandı. Stresli, anları hem galatasaray teknik heyetinin hem de oyucncuların kaldıramadığını gördük. Özyer'in teorisi haklı çıktı gibi ama ben hala bu oyuncuların önemli işler yapacabileceğini düşünüyorum.
D-wash'a verilen sorumluluk azaltılsa, savunma gereken kritik anlarda murat kaya oynatılmasa, dün kötü günündeki jasaitis'den maçın sonlarında yararlanılsa çok şey değişebilir(di). ilerleyen haftalarda takım rotasyonun daha iyi oturacağını ve d-wash'a verilen sorumluluğun azalacağı umuduyla daha iyi bir galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum.
Banvit'i ise tebrik etmek lazım. Orhun Ene son dakikalarda bence takımını çok iyi idare etti. teleşa engel oldu ve uzatmalara götürmeyi başardı. Çetin Yılmaz'ın yorumculuğu her geçen gün düzeleceğine daha da komik bir hal alıyor. 3 sayı fark var. 2,5 saniye var ve orta sahadan sallama şut öncesinde d-wash tecrübeli bir oyuncu olsa faul yapar ve maç öylece biterdi dedi. saçma bir seçim olurdu. faul atışı sonrası ilkini sokup ikincisi kaçırıp, hücum ribauntu ve sayı yapma ihtimali, ortasahadan atılacak üçlüğün sayı olmasından daha kuvvetli değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder