Doğuru f8 umduğundan daha heyecanlı bir hal aldı. Olimpiakos'un evinde rahat yeneceğini düşünmüştüm. 4 sayı ile yenmişler. Cska-Tau maçının yakın geçeceğini düşünmüştüm ama Cska çok iyi oynadı. Rahat kazandı. Aslında bu maça ilişkin yazılabilecek çok şey var ama barutumu sonraki maça saklıyorum. Maccabi maçını seyretmedim ama 20 sayılık farkı yakalayıp kaybetmeleri çok ilginç. Benim açımdan daha ilginç olanı ligimizden giden iki oyun kurucunun partizan'ı oynatması. Ayrıca 2005'de efes forması giyen KEcman'In da en skorer oyuncu olmadı. Mccalebb ise 10 ribaunt ve 6 asistlik katkısı ile galibiyette önemli iş yapmış. maç sonrası Gershon: rakibin nasıl olsa maç gidiyor diyerekten rahat atışlar kullandığından ve yüzdeli soktuklarından hayıflanmış.
Gelelim serinin en heyecanla beklenen maçına. Maça Barca iyi başladı. Ama iki koçta maçın başındaki gidişattan pek hoşnut kalmamış olmalılar ki neredeyse kadrodaki tüm oyuncularını daha ilk periodda oyuna sürdüler. iki koçta arayışta diye düşündüğüm an Real Madrid'in bir parça daha akıllıca oynadığı izlenimine kapıldım. hücumdaki paslaşmalar, boş şutlar ve pota altını daha fazla zorlayan Real Madrid görünümündeydi. Oyun o şekilde devame etse Madrid kazanacaktı. Zaten istatistikler de adeta Madrid'in kazanacağını iddia eder bir görüntüdeydi. Maçın tümüne baktığımızda, Barcelona 29 ikilik 25 üçlük denemiş. Madrid ise; 49 ikilik 14 üçlük denemiş. Pota altını daha fazla zorlayan Madrid olsa da Barcelona 17 serbest atış daha fazla kullanmış. maçın en önemli paradoksu da burada yatıyor. Barcelaona oyuncular özellikle Navarro ve Rubio faulleri gösterme konusunda oldukça mahirler. bu ikiliye toplam 13 faul yapılmış.
Maçın kırılma anı doğrusu Mickael'in üst üste kaydettiği iki üçlük oldu. O iki üçlük ile Barcelona oyunda ağırlığını koydu. ;ki üçlük ile bir takım diğer bir takıma karşı ağırlık koyabilmesinin altında doğrusu psikolojik faktör yatıyor. Madrid'li oyuncular son periodda adeta "rakip bizden daha kuvvetli ve biz ne yaparsak yapalım onlar kazanacaklar" psikolojisi ile oynadılar. Kafalarındaki favori Barcelona olduğundan Mickael'den gelen iki üçlüğe teslim oldular. (Navarro'nun 6-0 attığı bir ortamda Mickael'den sayılar gelmesi ayrıca önemli). Navarro gerçekten hücumda kötü bir günündeyken savunmada daha da kötü bir günündeydi.
Mickael demişken bu tip oyucnuların Avrupa basketbolunda çok daha fazla yer almaya başladığını görüyoruz. sayacağım isimleri benzerlikleri ve farklılıkları ile değerlendirmemeiz mümkün ama hepsini aynı potaya sokabileceğimiz temel bir ortak özellik olduğunu düşünüyorum. Tau'daki oyunu ile Hansen, Mickael, Thornton, Sato ve benzeri oyuncular giderek önem kazanıyor. Ağırlıklı olarak kısa forvet pozistonunda oynayan bu tip oyuncuların çok üstün basketbol yetenekleri olmasa da mücadele ve savunmalarının yanı sıra basketbol zekaları, topu yere vurabilmeleri ve vasat/üstü şutları ile görünen ve görünmeyen çok iş yapabilmekteler.
F8 beklediğimden daha heyecanlı geçecek gibi. ancak maç sonrası açıklamalara şöyle bir baktığımda Maccabi'nin bundan sonraki maçı rahat kazanacağını söyleyebilirim. Maccabili oyucnular 20 sayılık farkı yakalayıp kaybetmeyi hazmedememişler. değişik bir maç olacak. 2. maçlarda Cska serisi yerine Maccabi serisini izlemek isterdim. Barcelona-Real Madrid arasında perşembe oynanacak maç yine benzer bir görüntüye sahne olabilir. Olimpikos'un bu sefer daha rahat yeneceğini düşünüyorum. Cska için bu sefer daha zor bir galibiyet olacağını düşünüyorum.
foto: turkbasket.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder