25 Ocak 2010 Pazartesi

Gönlümde Efes Var


Çarpıcı bir başlık. Olduğu gibi milliyet gazetesinden alıntıladım. Beşiktaşın başkan adayı Murat Aksu, gönlümde basketbol takımını efes pilsen'le birleştirmek yattığını söylemiş. Fenerbahçe ile ülker evliliğinden sonra diğer büyük klüplerimiz başka evlikler peşindeler. Galatasaray ile telekom ve beşiktaş ile efes nikah masasına oturunca herkes muradına erecek. Ancak burada atlanan önemli bir nokta var. Efes pilsen bu işe reklam olsun saiki ile başlamadı. Bu tamamen Tuncay Bey'in basketbola olan aşkı ile bağlantılı. Basketbol, şirketlere kar getirecek bir alan değil. Şirketler, basketbola ayırdıkları bütçeleri başka, ya da kendi faaliyet alanlarına yatırsalar daha fazla kar elde edebilirler. Reklam açısından bakılırsa ise Futbol varken basketbol sponsorluğu iktisadi açıdan rasyonel değil. Dolayısıyla basketbola müessese klüplerinin yatırımları iktisadi olmaktan ziyade, basketbol sevdası ile açıklanabilir diye düşünüyorum. Ancak bu, şirketlerin zararı göz alarak yaptıkları bir yatırım da değil. Aksine en azından koyduklarını geri alabilecekleri yani zarar etmeyecekleri bir ortam bulmaları gerekir. Bu ise yerel başarı değil ama uluslararası başarı ile elde edilebilir.


Bizim gibi liglerdeki takılmarın uluslararası başarı elde etmesi kolay değil. Ligin kalitesinin artması gerekir. Yani çok sayıda güçlü takım olması gerekir. Ama biz tam tersini yapıyoruz. Güçlü takımları birleştirerek iki üç büyüklü bir lig olma sevdasındayız. Yöneticilerin zihniyeti de maalesef bu yönde. Basketbolumuzun nereye gittiğini düşünen yok. Lig ne kadar vasatlaşırsa, doğrusu basketbolun "değeri"de o kadar azalacak ve müessese klüpleri varlıklarının devamında bence en önemli rol olan uluslararası başarıyı da elde edemeyecekler ve basketboldan tamamen çekilecekler.


Sponsorluk ve birleşme ayrımını iyi koymamız gerekiyor. Basketbol üvey evlat olduğu için beşiktaş ve galatasaray gibi klüplerin sponsorluk almadan başarı sağlamaları kolay değil. Sponsorluk meselesi ayrı bir konu. Onu başka bir yazıda ele alabiliriz. Asıl konumuz ise basketbolda evlilik. Bu konuya ilişkin temel tezim, müessese klüplerinin basketbol yatırımlarının en azından karşılık bulabilmesi için basketbolda uluslararası başarının önemli olduğudur. Türkiye'de basketbolun gündeme oturduğu dönemlere bakarsak; efes'in Korac'ı alması ve12 dev adamın avrupa şampiyonasında final oynadığı dönemler olduğunu görürüz. Basketbolda gerek milli takımlar düzeyinde gerekse klüpler düzeyinde uluslararası başarı için ligimizin rekabetçi ve kuvvetli bir lig olması gerekiyor. Basketbolda evlilik ise bence hem ligin rekabetçi yapısını bozuyor hem de kaliteyi düşürüyor. Bu anlamda basketbolda evlilik, basketbola faydadan ziyade zarar veriyor.


Hiç yorum yok: