Bugün Hürriyet gazetesi spor sayfasında "kurtarın oğlumu" başlıklı bir yazı var. Fotograftan da anlayacağınız üzere söz konusu cümle Batuhan'ın babasına ait. doğrusu futbolla pek ilgili olduğum söylenemez. Batuhan denen çocuğun ismini milli takımda duymuştum. Hürriyetteki habere bakarsak Hakan Şükürden sonra yetişen yerli en büyük golcü. Anlatacağım şeylerde eksik bilgi olabilir. Eskişehir'de kiralık olarak oynayıp iyi bir performans gösterince Beşiktaş oyuncuyu kadrosuna kattı ama belki sizlerin bildiği ama benim bilmediğim bir nedenle Beşiktaş'ta bırakın takımda oynamayı, antremanlara bile katılamıyormuş. Disipline edememişler anlaşılan. Kiralık olarak isteyen takımlara da çocuğu vermiyorlar. Kiralık gitmek isteyince de "biz seni kiralık vermeyeceğiz, getirirsen 5 milyon dolar bonservisini istediğin yere gidersin" mealinden bir açıklama yapıyorlarmış çocuğa.
"Bu çocuk köleniz mi?" diye soran çıkmaz bu memlekette. Bu gerçi sadece bizim memlektin sorunu değil, sistemin yarattığı bir durum bu. bu sistemde çalışanlar, insanlar köle olarak kabul ediliyor. Bu spor emekçileri için de geçerli, diğer emekçiler için de. Milli takıma kadar yükselen bir oyuncu bu duruma düşüyorsa, babası feryat figan yakarıyorsa, adını sanını duymadığımız ve gazete manşetlerini süsle(ye)meyen oyuncuların halini varın siz düşünün. Dünkü yazımızın ne kadar önemli bir konuya ilişkin olduğunu bu örnekle de görmüş olduk. Dün, büyük oyuncuların sıkıntı yaşamayabileceğini ama isim yapmamış oyuncular için sendikanın elzem olduğunu belirtmiştik. Yanılmışız. İsim yapmış oyuncuların bile ne hale geldiklerini Batuhan örneğinde görmüş olduk. Spor emekçileri birleşmeli...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder