Doğrusu uzun zamandır bu mektubu yazmak arzusundayım. Basketbolda tepeden aşağıya doğru gelen kirlilik, hürriyet gazetesinin ise bu süreçte adeta taşeron bir rol üstlendiği günümüzde basketbol için, yöneticilere rağmen bir şeyler yazmak, birşeyler arzulamak ve basketbolumuz nasıl daha ileri gidebilir sorularına cevap üretmek doğrusunu isterseniz hem çok zor hem de dönem dönem çok gereksizmiş gibi geliyor bizlere...
Doğrusu blogu çok da ağlama duvarına çevirmek, basketbol dışına taşımak istemiyorum. Yaşnanlar, söylemler ve iddialara baktığımızda bu akıl tutulmasının, bu mesnetsiz iddialarının nereye kadar gidebileceğini doğrusu öngörmek zor. Bahsettiğim iddialar Demirel'le yapılan bbir röportajın bugün yayımlanan Hürriyet gazetesinde manşete taşınması. tek başına bu manşet bile aslında çok şey ifade ediyor: o doping tesadüf değildi. bunun söylenmesi ya da yazılması suç değil elbette. Basketbol federasyonu başkanının açıklamalarına kucak açılması da basketbol adına sevindirici bile olabilir. Ne de olsa spor servisine ait alanın %20 gibi büyük bir bölümü bu habere ayırlışmış. Efes'in Korac kupasını almasına da kabaca o kadar yer vermişlerdi. Ama toplam olarak bakıldığında doping haberine ve yorumlarına Hürriyet gazetesi Korac kupasına ilişkin haberlerin onlarca katı yer ayırması. Bu sadece Hürriyet'e ait bir tutum değil elbette. Ama hürriyet'in bu konuda apaçileşmesi gerçekten düşündürücü. Ercan Saatçi etkisi de diyebiliriz buna. Demirel'in amacı başarısızlığının konuşulmasını engellemek ve milli takımın 2010'da olası başarısızlığının da konuşulmasını engel olmak adına gelecek için bir malzeme sağlamak. Tanjevic'e dokunmayanlar bile eleştirmeye başlayınca gündemi değiştirmek federasyon başkanına düştü. Hürriyet spor servisi de apaçiliklerini gösterdi...
Gelelim mektuba. Mektubu Galatasaray yönetimine yazıyorum.
Basketbol'da yaşanan skandal sonrasında ve alınan/verilmeyen ceza neticesinde takımdan bu sene fazla bir şey beklememek lazım. Ancak kadroya ve oyucnulara baktığımızda takımın gelecek için ümit verecek oyucnulara sahip olduğunu söylemek mümkün. Evren'le uzun süreli bir konrat yapılması, jasaitis, rancik ve wilkinson üçlüsünün uzun vadeli olarak takımda kalmaları takımı yönetenlerin birinci hedefi olmalı. bu çekirdek kadro iyi bir oyun kurucu ve daha yetenekli yerli oyuncularla birleştirilebilirse kısa-orta vadede arzulanan başarıya yaklaşılabilir. Hem basketbolumuza hem de Galatasaray'a yapabileceğiniz en önemli katkının bu oyuncularla önümüzdeki senelerde mücadele edebilmemizi sağlayacak kontratlar yapılması olduğuna inanıyorum.
Foto: i.sabah.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder