Sporcuların sendikalaşması için verdiği çetin mücadele ile sporumuza büyük katkılar veren Metin Kurt’la yapılan röportajı buradan bulabilirsiniz. Sporcuların haklarını koruyabilmeleri ve kendi geleceklerini belirlemede klüp ya da federasyonun değil, kendilerinin söz hakkı olabilmesi için birlik olmalarının gerektiğini daha önce de Kaya’nın yaptığı açıklamalar doğrultusunda değerlendirmiştik. o yazımızı da buradan bulabilirsiniz.
Gerçekten de özellikle “üvey evlat” hüviyetine sahip basketbolda, oyuncuların her an ortada kalmalarının mümkün olması ve klüplerin idari kararlarına doğrudan bağımlı olmaları hesaba katıldığında oyuncuların sendikalaşmasının basketbolumuz için olmazsa olmaz olduğuna inanıyoruz. Hem basketbolun ikinci planda olması hem de basketbol yöneticilerinin genel beceriksizliklerinin ceremesini doğrudan oyuncular ve hatta koçlar çekmekte. Sadece birinci lig ve sadece önemli oyuncular düşünüldüğünde sendikaya gerek olmadığı düşünülebilir. Ancak, ikinci ve daha alt ligler göz önüne alındığında, hatta birinci ligde olup da sıradan kabul edilebilecek oyuncuların önünde fazla bir seçenek olmaması, onlar için aslında sendikanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu göstermekte. Bunun yanı sıra basketbol emekçilerinin klüplere karşı bir güç olarak ayakta durabilmeleri basketbolumuzda yaşanan çeşitli sorunların çözümünde de kilometre taşı olabilir.
Örneğin futbolda, 3. ligde 30 yaş üzerindeki oyuncuların oynaması yasakmış. 30 yaşına gelmekte olan bir oyuncu ne yapacak. futbolu ile evine ekmek götüren bu emekçi işinden olacak. Bu durumda ne yapabilir? Sendika olsa, bunun mücadelesi verilir ve çalışma hakkını alabilir. Sendika olmayınca illegal bahislere, şikelere girmek zorunda kalır. Spordaki bu kirliliğin önüne geçebilmek en azından oransal olarak böylesi sorunları azaltabilmek için Metin Kurt’un tüm spor emekçilerinin birleştirmeyi yönelik adımlarını destekliyoruz. Onun bu mücadelesinin, spor emekçilerinde sınıf bilincini uyandırması dileğiyle…
Gerçekten de özellikle “üvey evlat” hüviyetine sahip basketbolda, oyuncuların her an ortada kalmalarının mümkün olması ve klüplerin idari kararlarına doğrudan bağımlı olmaları hesaba katıldığında oyuncuların sendikalaşmasının basketbolumuz için olmazsa olmaz olduğuna inanıyoruz. Hem basketbolun ikinci planda olması hem de basketbol yöneticilerinin genel beceriksizliklerinin ceremesini doğrudan oyuncular ve hatta koçlar çekmekte. Sadece birinci lig ve sadece önemli oyuncular düşünüldüğünde sendikaya gerek olmadığı düşünülebilir. Ancak, ikinci ve daha alt ligler göz önüne alındığında, hatta birinci ligde olup da sıradan kabul edilebilecek oyuncuların önünde fazla bir seçenek olmaması, onlar için aslında sendikanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu göstermekte. Bunun yanı sıra basketbol emekçilerinin klüplere karşı bir güç olarak ayakta durabilmeleri basketbolumuzda yaşanan çeşitli sorunların çözümünde de kilometre taşı olabilir.
Örneğin futbolda, 3. ligde 30 yaş üzerindeki oyuncuların oynaması yasakmış. 30 yaşına gelmekte olan bir oyuncu ne yapacak. futbolu ile evine ekmek götüren bu emekçi işinden olacak. Bu durumda ne yapabilir? Sendika olsa, bunun mücadelesi verilir ve çalışma hakkını alabilir. Sendika olmayınca illegal bahislere, şikelere girmek zorunda kalır. Spordaki bu kirliliğin önüne geçebilmek en azından oransal olarak böylesi sorunları azaltabilmek için Metin Kurt’un tüm spor emekçilerinin birleştirmeyi yönelik adımlarını destekliyoruz. Onun bu mücadelesinin, spor emekçilerinde sınıf bilincini uyandırması dileğiyle…
2 yorum:
hocam kurulan sendika sonrasında ben de heyecanlandım. ama şu an yaşanan tekel eylemine karşı insanların tepkisini görünce spor-sen'in işi cidden çok zor. halktan destek almadığı sürece dernekten öteye geçemez. bir örnek vereyim; mesela galatasaraylı arda sendikaya üye oldu ve bir anlaşmazlık sonunda arkadaşlarını greve çağırdı. süperlig 4 hafta geçmesine rağmen başlamadı. kaç insan bunu hoşnut karşılar. yöneticiler insanları gaza getirir filan. metin kurt ve arkadaşlarının yapacak çok işleri var. umarım latin amerika'daki (kolombiya ve uruguay gibi ülkeler) spor sendikaları ile iletişime geçiyorlardır. yine de umutlandırıcı bir şey.
Çok önemli bir soruna değinmişsiniz. Doğrusu halktan destek göreceğini düşünmüyorum. ama en azından bir kapı aralandı ve bu kapıya yüklenerek açmanın mümkün olabileceğine inanıyorum. küçük bir umut, umutsuzluktan iyidir diye düşünüyorum. birgündeki yazınızı keyifle okumuştum. umarım bu konudaki yazılarınıza devam edersiniz.
Yorum Gönder