28 Temmuz 2010 Çarşamba

Lawrence Roberts Efes Pilsen'de

İsmi daha önce de gündeme gelmişti. Ama doğrusu pek ihtimal vermemiştim. Sıradan sayılabilecek bir oyuncu. Her şeyden yapan ama hepsinden biraz yapan bir oyuncu. Dışardan şutu var. Atletik değil. Hücumda çok etkili değil. Tercih edilme nedeni muhtemelen savunmada etkili olması, ribauntcu olması ve dışardan şutu olması. Bu açıdan baktığımızda aslında geçen sene efes'de gördüğümüz önemli bir açığı kapatabilir. Yani geçen sene pota altında takımın çok yumşak olması ve ribaunt zaaflarını düşündüğümüzde bu sorunları düzeltebilecek bir oyuncu. Wisnievski transferi de takımı sertleştirmeye yönelik bir hamleydi. Dolayısıyla daha sert bir efes izleyeceğimizi söyleyebiliriz.
Bu noktada garip bir durumdan bahsetmek belki yararlı olacaktır. Kerem'in döndüğünü düşündüğümüzde aslında Roberts gibi bir uzun mu yoksa daha skorer bir 4 numara mı sorusunu da sormak gerekiyor. Efes'in sertleşmesi konusunda takımı yönetenler ile aynı fikirdeyim. Ama daha sertleştirmeye çalışılan bir Efes'de Kaya neden tercih edilmedi? Soruyu şöyle de koyabiliriz. Roberts'ın Kaya'ya tercih edilme nedenini öğrenmek isterdim. Roberts çok blokcu, atletik bir oyuncu değil. Kaya'dan daha iyi bir şutör olduğunu söyleyebiliriz. ama hem yerli olması hem de savunmada daha etkili olması ile Kaya da benzer bir verimlilik verebilirdi. Mücadeleci oyuncuları severim. Pota altında arzu edilen sertliği ve ribaunt katkısını sağlarsa takıma yararlı olacağı düşüncesindeyim.
Ancak son tahlilde beklenilen düzeyde bir transfer olmadığını da belirtmek gerek. daha üst düzey bir uzun beklentisindeydim.

Luksa Andric Galatasaray'da


2.10 boyunda El tecrübesine sahip 25 yaşındaki pivot ile Galatasaray iki yıllık sözleşme imzalamış. Sözleşmenin iki yıllık olması Galatasaray'da yeni bir basketbol yapılanması olduğunu gösteriyor. Herşeyden çok buna sevindiğimi belirtmem gerek.


Andric 4-5 senedir bildiğim bir oyuncu. Vujcic ayarında bir oyucnu olmasını bekliyordum ama düşündüğüm sıçramayı yapamadı. Gerçi uzun oyuncular geç olgunlaşır, geç meyve verir varsayımından hareket edersek önemli bir transfer olduğunu söyleyebiliriz.


Öncelikle bu transferi, oyuncunun pek de bilinmeyen bir özelliği ile değerlendirmek istiyorum. Andric'in blokcu olduğu, dışardan dönem dönem iyi şut atabildiği, kalıbına oranla hızlı ve çabuk olduğu, low post'tan oyunu olduğunu EL izleyicileri zaten bilirler. Bence bu oyuncunun en önemli özelliği (kanımca Mahmudi'nin de bu oyucnuyu transfer etme nedeni) neredeyse Prkacin ayarında pas verme yeteneğine sahip olması ve top sürebilmesidir.


Mahmudi, hem savunmada sert hem de hücumu üzerinden oynatabileceği bir uzun oyuncu arıyordu. Bu anlamda istediği özelliklere sahip bir oyuncuya kavuşmuş oldu. Zaman zaman aldığı ucuz fauller nedeniyle alabileceğinden çok daha az süre aldığının altını çizmemiz gerekir. kanımca EL'de en çok faul yapan oyunculardan birisidir. 4,3 faul ortalaması ile oynaması bunu gösteriyor. Tabi bu kadar çok ve ucuz (akılsız) faul yapan oyuncu ile Mahmudi arasındaki diyalogların pek hoş olmayacağını söylemek mümkün.


Son tahlilde bunun iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli bir plan olması bile çok önemli. Bu nitelikteki transferler ile ligimizin kalitesinin de artacağını düşünüyorum.


8 Temmuz 2010 Perşembe

Lavrinovic ve Raduljica: Transfer Politikasındaki Değişim

Lavrinovic Avrupa basketbolunun önemli uzunlarından birisi. Özellikle Avrupa'da oynayan uzunların NBA'e gitmeleri ile kaliteli uzun bulmak gerçekten zor bir iş. Bu anlamda Fenerbahçe klübünü böyle önemli bir transfer nedeniyle tebrik etmek gerekiyor.
Raduljica benim için Lavrinovic'den bile daha değerli bir transfer. Transfer haberinin gerçekleştiğini (resmi açıklama henüz gelmedi) ilk Maliano'nun twitter hesabından duydum. Daha önce transferin gerçekleşmemesi nedeniyle oyuncuyu alamadığımızı düşünüyordum. Ama efes işi bitirmiş her halde. Avrupa basketbolunu yakından takip eden Maliano'nun Raduljica'ya ilişkin yorumu "çok güçlü ve sert" bir oyuncu. Güçlü kısmına katılmakla birlikte izlediğim Raduljica'nın savunma konusunda zaafları olduğunu düşünmüştüm. Post-up oyunu oldukça başarılı. Tabiri caizse uzun oyuncu doğrusu kısa oyuncudan biraz daha geç pişer. Şu an için şutu çok istikrarlı olmasa da ileride orta mesafede daha istikrarlı bir şutör olacağını söylemek mümkün. Fiziğine oranla çabuk br oyuncu olduğunu söylemek lazım.
Efes'in uzun rotasyonu tamamlanmamış olsa da şu an için Raduljica, Dudley ve Kerem Gönlüm'ün takımın uzun rotasyonunun önemli halkalaları olduğunu söylemek mümkün. Doğrusunu isterseniz bu rotasyona bence en az iki büyük isim eklemek gerekli. El düşünüldüğünde Raduljica Dudley ve Kerem yedek olarak iyi oyuncular ama hedef F4 ise daha büyük isimlerle anlaşmak gerekir.
Bu transferin 5 yıllık olduğu söyleniyor. NBA ihtimali olan böyle genç oyuncular ile uzun vadeli kontrat yapmak akıllıcadır. Daha da önemlisi Efes'i uzun vadede kapanmayacağına dair umutlarımız da böylesi uzun vadeli kontratlar ile artıyor.
Gelelim koç/klüp stratejisine. Doğrusu Fenerbahçe Tanjevic yönetiminde Türkiye'nin en değerli genç 3 uzun oyuncusuna sahipti. Hatta 4 bile diyebiliriz. Semih, Oğuz, Ömer ve Enes. Oğuz'u ve Semih'i ümit takımlarından beri takip ederiz. Doğrusunu isterseniz bu oyuncuların (enes'i ayıralım) çok gelişme kaydetmediklerini söylemek mümkün. Beklenen düzeye gelemediler. Bu oyunculara dayalı takımın hedefi 2010'da Avrupa şampiyonluğu idi. Hedef gerçekleşmedi ama gerçekleşmeme nedeni tek başına bu oyuncuların kaydedemedikleri gelişme değildi. Vidmar yerine Lavrinovic olsaydı, gricek yerine sakat olmayan büyük bir oyuncu alınsaydı, ukic sezonun başından beri olsaydı. Kısacası genç oyuncularla önemil tecrübeli oyucnular iyi harmanlansaydı Avrupa'da ses getirmek mümkün olabilirdi. Bu yapılmadı.
Bu dört genç önemli uzundan 3'ü kaybedildi. Ayrıca Vidmar'da gönderildi. Lavrinovic ve Kaya alındı. Bir önemli uzun oyuncu daha alınacak. O transferden sonra genel değerlendirmeye geçebiliriz. Ancak Fenerbahçe'nin transfer politikasında bir değişiklik olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki geçmiş yıllarda Oğuz, Semih, Vidmar gibi genç oyunculara yönelen takım bu sene tecrübeli oyuncuları hedefliyor. Uzun vadeli planların tutmaması dolayısıyla kısa vadede başarı peşinde koşuluyor. Bu strateji bence Elinizde genç yetenekler varken onlarla birlikte başarıya koşmak gerekirdi. Yeni sistemin eksikliği olarak uzun vadeli bir planın olmadığı söylenebilir. Kısa vadeli başarılar uğruna "kalıcı" başarılar feda edilebilir mi? Ben Fenerbahçe'Nin stratejisinin doğru olduğunu düşünüyorum. Aydın Örs faktörünün önemli olduğuna inanıyorum. Furkan transferine ilişkin Fenerbahçenin teklifi uzun avdeli bir düşünce olduğunu da bize gösteriyor. Biz Furkan'ı alalım ama bir sene daha takımında oynasın şeklindeki teklif Fenerbahçe'nin genç oyucnular konusundaki yeni tutumunu gösteriyor. Bence doğruyu sonunda yakaladılar ama buna ulaşana kadar Semih, Ömer ve Enes'i kaybettiler. Kısacası Örs yerine yapılan Tanjevic tercihi bunu ortaya koymakta.
Olayın iç yüzünü bilmemekle birlikte Aydın Örs'ü de bir bağlamda eleştirmek mümkün olabilir. Tanjevic zamanında aynı görev Örs'e teklif edilmişti ama o bunu kabul etmemişti. Şimdi kabul etti. Tanbjevic, Spahija, Örs ve zaman dörtgeninde bir yerlerde bu sorunun cevabı mutlaka vardır...
Son tahlilde hem Efes'in hem de Fenerbahçe'nin doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Umarım kalan transferleri ile her iki takımımız önümüzdeki sene dördüncü torbanın daha üstlerinde yer alacakları bir kadroya ve dereceye sahip olabilirler...