2 Haziran 2010 Çarşamba

Mahmudi-Galatasaray-Akdağ ve Türkiye Basketbolu


Mahmudi'nin Galatasaray'ın başına geçmesi umarım hem Galatasaray hem de Mahmudi için iyi hem de Türkiye basketbolu için hayırlı olur. Bu hamlenin 4 açıdan değerlendirirlmesi gerektiğini düşünüyorum. Galatasaray-Mahmudi-Akdağ ve Türkiye


Bence bu meseledeki en önemli ayaklardan birisi Akdağ konusu. Akdağ yönetimindeki Galatasaray'ın zevk verdiğine ilişkin geçmişte çok sayıda yazımız olduğunu hatırlarsınız. O yazılardaki temel mesajımız bu sene Akdağ ile devam etmenin Galatasaray adına doğru bir hamle olacağıydı. Bu yazdıklarım aslında konunun Akdağ ayağı değil, galatasaray ayağına ilişkin ki ona geri döneceğiz. Ahlaki bir durumdan bahsetmek istiyorum. Bayan basketbolunda başarılı olan koçunu en kötü zamanında takımın başına geçiriyorsun. O sorunlu dönemde hem sorumluluk alıp hem de bu sorumluluğunu başarıyla yerine getiren Akdağ'ı göndermek vicdanen sorgulanmalıdır. Ancak vefa semtine gidenlerin sayısının hızla azaldığı günümüzde vefa beklemek maalesef hayal oluyor...


Galatasaray açısından baktığımızda aslında söylenecek çok şey var. Özellikle Evren Büker'i kaybettikten sonra takımın yerli rotasyonu daraldı. Can Akın'la sözleşme yenilenmedi. Fatih'in durumu belirsiz. Bu koşullar altında Mahmudi gibi bir isim ne yapabilir? Alt yapıda kaliteli oyuncusu yok. İyi yabancı oyuncular getirse bile iyi yerli oyuncu nereden bulabilirler? Mahmudi aslında durumun farkında ve kısa vadeli bir hedef koymuyor. uzun vadede birşeyler yapmayı umuyor. Günlük yönetilen bir şubede uzun vadeli hedefler ve güzergah nasıl belirlenir? Mahmudi buna nasıl inandı gibi sorular ancak zaman içinde cevap bulabilir. Mahmudi ismi ile belki daha iyi oyuncular ve daha iyi sponsor bulunabilir.


Mahmudi açısından baktığımızda durumun pek de iç açıcı olduğunu söylemek zor. Vasat yerli oyuncular ile ancak ilk 4-5'e oynayabilir. Furkan gibi genç ve yetenekli isimleri takıma kazandırabilirse, eski oyuncularından 1-2 tane alabilirse iddialı bir takım yaratabilir. Ama sonuçta bütçesi çok da belli olmayan, ödemelerde sıkıntılar yaşanan bir ortama gelen ismin başarı şans fazla değil. Galatasaray gibi büyük klüplerde ise kısa vadede başarı olmadan uzun vadede bir planı hayata geçirmek de pek mümkün olmaz. Mahmudi açısından da bence yanlış bir seçim.


Gelelim Türkiye basketboluna. Daha güçlü bir Galatasaray, daha güçlü bir Trabzon mutlaka lige renk katacaktır. Mahmudi ismi bile basketbolun medyada daha fazla yer bulmasını sağladı. Umalım yaratacağı takımda kendi ismi kadar değerli ve güçlü olur.




Hiç yorum yok: