2 Şubat 2012 Perşembe

Fenerbahçe-Panathinaikos ve CSKA-Galatasaray: Basketbolumuz nereye?



Rakibi kırmayı beceremiyoruz ama çok kırılganız.

Bu haftaki EL maçlarımızdan önce size takımlarımız toplam 54 sayı fark yiyecek deselerdi ne düşünürdünüz. Benim aklımdan şöyle bir senaryo geçerdi. Herhalde Efes 6-7 sayı, Fener 9-10 sayı fark yemiştir diye düşünür ve geriye kalan 37-39 sayılık farkı da Galatasaray'ın hanesine yazardım. işin traji-komik tarafı bu 54 sayılık farkdan payına en az düşen Galatasaray. EL'in bence gelmiş geçmiş en iyi kadrosuna karşı ilk sezonunda hem de deplasmanda oynayarak EL'in gediklisi olmuş diğer takımlarımızdan daha az fark yediler.

Kabus gibi bir hafta ve hatta kabus gibi Top 16. toplam oynadığımız 9 maçta 3 galibiyet 7 mağlubiyetimiz var. Bana sorarsanız Galatasaray'ın OLY galibiyeti haricinde kayda değer galibiyetimiz yok.

Top 16'ya 3 takımla katılmak ne kadar gurur verici ise aldığımız sonuçlar da o kadar gurur kırıcı...

Sene başında yanlış hatırlamıyorsam two nations Cup'ta Efes-OLY ve Fenerbahçe-Panathinaikos maçlarında toplam 35 sayı fark atmıştık. şimdi onlar bizimkilere 39 sayı fark attı. Bence yatıp kalkıp bunun üzerinde düşünmemiz lazım.

Maçlara gelirsek; CSKA maçı için söylenecek fazla bir şey yok. Galatasaray kendisinden beklenen mütevaiz oyunuyla elinden geleni yapmaya çalıştı. Mahmudi'Nin sözleri ile rakip "daha tecrübeli, daha atletik ve daha fizikliydi". buna ek olarak daha kaliteli oyunculardan kuruluydu. Genç Furkan'ın Avrupa'Nın en iyi pota altı rotasyonuna karşı ortaya koyduğu yürek keza Lucas ve Ender'in katkıları önemliydi. Caner ve Shipp'de katkı veren oyunculardandı. Lakovic, Andric ve Shumpert'tan büyük katkı almadan GS'ın büyük maç kazanam ihtimali yok.

Fenerbahçe sene başından beri vurguladığımız gibi her şeyi yapabilir. Garip mağlubiyetler ve beklenmeyen galibiyetler alabilir. Ancak benim izlnimim Spahija dün gece intihar etmeyi tercih etti. Ömer sakat ya da hasta mı? Vidmar da öyle. Maça başlaması gereken iki oyuncun da sahada değil. fenerbahçe'de Aydın Örs'le birlikte kısa rotasyonundaki inanılmaz savunma yerine kağıttan bir savunma ile başlandı. İlk periodda gelen farkın ile demoralize olan Fenerbahçe bir daha toparlanamadı.

Ribauntlardaki 12 ribaunt daha az aldık (Smith sakatlanmasa ribaunt farkı daha da büyük olabilirdi.) daha fazla top kaybettik, daha az top çaldık ve daha az asist yaptık. Sahannın her yerinde kaybettik. Kaya haricinde maçta yüreğini koyan bir oyuncu yoktu. Kaya'nın iyi oynama nedeni de ilk beşte sahaya çıkmış olmasından kaynaklandı diye düşünüyorum.

Enseyi karartmayalım ama şapkayı önümüze koyup düşünme vaktimiz geldi. kayda değer bütçeler ile bu kadar kırılgan kadrolar oluşturmayı nasıl başardık. İstanbulda oynanacak F4 öncesi son 16'da 3 takımımız var ve bırakın f4'ü Top 8'e bile kalacak takımımız yok gibi...

Hiç yorum yok: