24 Haziran 2009 Çarşamba

Aynı Hikaye ama Farklı Kahramanlar: Sunter#Özyer




Koçluk zor zanaat. Gerçekten. Örneğin beğendiğim koç sayısını yazmaya çalışsam bir elin parmaklarını geçmez. Yerli koçlardan söz ediyorum. Yabancı koçları da dahil edersem herhalde Avrupa’da on tane koç sayabilirim.

Spor öyle bir hal aldı ki; bütçe/performans analizi yapılmadığı sürece her şey askıda, havada kalır. Koçları da ellerindeki bütçe oranında değerlendirmek gerekir kanımca. Misal yıllardır sevgili saygıdeğer Ercüment Sunter hocamızın elinde yıllardır iyi bir bütçe vardı. Ama performans? Nerede kupalar? Ben sağlam kadro olarak bir 657’ye tabii memurları bir de Ercüment Hocayı bilirim. Aldığı ücrette ya da parada gözümüz yok. Emekten yana olduğumuzu baştan belirtelim. Ama bu kadar büyük bütçelerle bu kadar küçük iş yapıp, yıllardır o koltukta oturabilmek? Soru yoktu cümlede ama benim kafamda bu soru hep olacak. Sevgili Fikret kızılokun bir parçası vardı. Süleymen hep başbakan diye. http://www.seyiralemi.com/index.php/fikret-kizilok-demirbas-suleyman-hep-basbakan/
Sunter de öyle. Şimdi terfi etti. Süleyman da terfi etmişti. Cumbaba olmuştu. Sunter de terfi etti. Yerine Özyer geldi.

Özyer’in kariyerine şöyle hızlıca bakalım. Ülker yardımcı antrenörü. Baş antrenör ayrılınca sezon sonu baş antrenör oldu. Ülker’in son sene şampiyonluğunun mimarı kabul edildi. Büyük mimar Özyer‘imizin başka dişe dokunur bir başarısı yok. Kendi kurmadığı takımla şampiyon oldu. Kendi kurduklarına bir bakalım. Bir kere arkasında Ülker olduğu için ve Ülker de galatasaray’ın sponsoru olduğu için takım ona daha doğrusu Ülker galatasaray’a verdiği sponsorluk paralarını ona emanet etti. Kendisini şampiyon yapan koçu işsiz bırakacak kadar vefasız değildi Ülker. Ülker Özyer’e ya Fenerbahçe Ülker’e yardımcı antrenör ol ya da galatasaray’a baş antrenör ol teklifi sundu. Bu da ülker’in Galatasaray ve Fenerbahçe’ye yaklaşımını göstermesi açısından güzel bir örnek. Neyse sadede gelelim. Özyer, Galatasaray’ın başına geçti. Ne yaptı? Ülker’in verdiği parayı güzelce harcadı. Kime; fitch’e mitch’e hiçe… Takıma ne bir sistem, ne uzun vadeli bir yatırım ne de bir başarı getirebildi. Buraya kadar söylenenlere bakarsak telekomun kendi doğrularına göre bir seçim yaptığını söyleyebiliriz. Yıllardır basketbola büyük paralar dökerek kurdukları iddialı takımlar ile (en azından bütçe olarak iddialı) hiç elde etmişlerdi. İşte bunu belki de ercümentten sonra en iyi yapacak antrenörü getirdiler. Hayırlı olsun.

Hiç yorum yok: