7 Ekim 2011 Cuma

HOŞGELDİN ZAZA



Lockout sona erene kadar Galatasaray Zaza Pachulia ile anlaştı. Hayırlı olsun.






Teraziye konduğunda artısı eksisinden daha fazla olan bir transfer olmasına rağmen bence Galatasaray'ın transfere ihtiyacı pek yoktu. Önce Zaza transferinin artı ve eksilerine bakalım sonra da neden gereksiz gördüğümü açıklamaya çalışayım.






Öncelikle Zaza'nın yerli statüsünde oynayacak olması büyük avantaj. Avrupa'da hem belli düzeyin üzerinde savunma yapan ve hem de hücumda etkili olabilen pivot bulmak pek mümkün değil. Bu anlamda Zaza çok değerli bir oyuncu. Aylık 100.000$ gibi kabul edilebilir bir meblağ ödenecek olması da bu transferin artılarından. Galatasaray'ın ihtiyaçları açısından bakarsak ise Furkan ve Andric gibi iki önemli pivotu olsa da kalıplı bir uzuna uzun lig ve El maratonu düşünüldüğünde hayır diyemeyecek bir konumdaydı. Özellikle elindeki uzunların post up oyunu olmaması ve hücumda ancak ikili oyunlar ve hücum ribauntları ile etkili olmaları nedeniyle post up oynayabilen hatta birazcık şutu da olan ve bunun dışında savunması ön planda olan bir oyuncuya Galatasaray'ın kapı açması çok doğal. Bunun dışında hem yerli satüsünde ve hem de makul bir maliyeti var. Yeme de yanında yat bile denebilir. E o zaman sorun ne?






Aslında ben iki sorun olduğunu düşünüyorum. Bir tanesi lockout bittiğinde oyuncunun dönecek olması. BU önemli bir sorun ama tüm sene için bu oyuncuyla anlaşılmış olsa sanırsam yine itiraz ederdim.






Kağıt üzerinde bu mükemmel bir transfer görünümünde. Endişelendiğim tek bir nokta var. O da oluşan düzgün kimyanın bozulması. Galatasaray mevcut kadrosu ile EL'e aday üç takımı 3 gün içinde hem de rahat denebilecek bir şekilde yenebildi. Rixos kupasında içlerinde Fenerbahçenin de olduğu güçlü takımları yenen Antalya'yı yine farklı bir şekilde yendi. Bu maça ilişkin Kaan Kural'ın yazısını okumanızı öneririm. Mesele Galatasaray'ın erken form tutması değil, her bir oyuncunun rolünü doğru bir şekilde kabullenmesi ve keyif alınan bir basketbol oynamaları. Doğru kimyayı yakalamış bir takım var. Her takımın eksileri var ve bu eksilerin farkında olan oyuuncular, Mahmudi'nin tabirini kullanmak gerekirse "eksileri göstermemeye" çalışıyorlar. Zaza transferi bu eksileri sadece nötrlemiyor, pek çoğunu bir anda artıya da çeviriyor ama mevcut kimya ister istemez bozulacaktır. Bu nedenle, sırf bu nedenle bu transfere kendi adıma bir şerh kaydı düşüyorum.






Lockout sona erdiğinde dönecek olması sorun gibi gözükse de eğer işler yolunda giderse Galatasaray zaten top 16'ya kalmış olacak. İlk sene için bu başarıdır. hem de büyük başarıdır. Top 16'ya kalamayan takımlardan yapılacak bir transfer ile Zaza'nın boşluğu az da olsa doldurulabilir. Bu nedenle de sadece lockout süresinde alınmış olması bence sorun değil esas sorun takım kimyasına Zaza transferinin nasıl yansıyacağı.






Umuyorum korktuğum gibi olmaz. Takım kimyası bundan etkilenmez. Oyuncular aynı ruh ve mücadele ile oyunlarına devam ederler. Zaza'nın katkısıyla da Galatasaray önemli işler yapar.

Hiç yorum yok: