20 Ekim 2011 Perşembe

Partizan-Efes: Güç Farkı


Efes kadro kalitesi ile ilk yarıda zorlanmış olsa da deplasmandan rahat bir galibiyetle döndü. Özellikle geçmiş yıllarda Efes'in deplasmanda galibiyet konusunda ne kadar kısır olduğunu düşündüğümüzde bu galibiyet göründüğünden daha fazla anlam içeriyor.

Hazırlık maçında Panathinaikos ve Olympiakos'a karşı alınan galibiyetlere, şimdi de Partizan galibiyeti eklendi. Efes çok güçlü bir görüntü çiziyor. Ancak Efes kısa rotasyonunun ben yetersiz olduğu inancındayım. Kinsey her maç böyle oynarsa sorun olmaz ancak Kinsey'den verim alınamadığında Efes kısa rotasyonunda sayı ve asist kısırlığı göze çok fazla batacaktır. Eskilerde Nicholas'a, geçmiş senelerde rakocevic'e düşen yük bu sene de Vujacic'e düşer ve takım oyunundan hızla uzaklaşılabilir. Bu kısırlık uzunlara da yansır ve geçmiş senelerdekine benzer bir kilitlenmeye yol açabilir.

Tabi bu sene Efes uzun rotasyonunun en önemli özelliği bireysel yetenekleri ile sayı üretebilecek adamların varlığı. Ersan, Savanovic ve Ermal bu tip dönemlerde insiyatif alabilir. Ancak bu durumların hepsi kısmen de olsa takım oyunundan uzaklaşılmasına yol açar. Bu nedenle özellikle Ermal'in hücum gücünü değerlendirecek opsiyonlar üretilmeli. uzunlara şut kanalları açacak konular ısrarla çalışılmalı. Efes "ben oldum" havasına girerse daha pişmeden yanabilir.

Çok kaliteli bir uzun rotasyonu var efes'in. Barac'ın henüz hazır olmadığını ve Efes'de görev tanımlarının tam olarak yerleşmediğini görüyoruz. buna rağmen deplasmanda zayıf denilemeyecek bir takımı rahat yenmesi Efes için gelecek günlerin aydınlık olduğunu ve kadro kalitesini gösteriyor.

Son olarak özellikle kritik anlarda topu oyuna sokmakta takımın zorlandığını görüyoruz. Buna ilişkin gerekli antremanların yapılmasının faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle geçmiş senelerde çok yaşanmayan bir birliktelik var takımda. Kısa rotasyonunda savunmada daha becereikli oyucnualrdan kurulu bir efes izliyoruz. Kısa rotasyondaki bu canlılık ve heyecan tüm takıma sirayet ediyor ve bizlere de keyifli dakikalar izlemek düşüyor. Maç sonrası oyuncu ve koçların demeçlerine baktığımda özellikle 3. periodda Efes savunmasının etkisinden söz ediliyor.

Son olarak diye başlamıştım önceki paragrafa ama bir de son söz söyleyesim geldi. Öncelikle Ufuk Sarıca konusunda doğrusu benim ciddi endişelerim var. Efes üst düzey oyunculardan kurulu bir kadroyu tecrübesiz bir koça vererek büyük risk aldı. Ancak şu ana kadar Ufuk Sarıca'nın "defo"sunu görmedim. Bir tek dün Kerem'i 3 periodun sonları ve dördüncü periodun başında biraz dinlendirebilir ve maç sonunu daha diri bir Kerem'le geçirebilirdi. Yegane eleştirim budur. Umarım başarılı koçluğu daim olur.

Yolları açık olsun.

Hiç yorum yok: