17 Aralık 2009 Perşembe

Efes Evinde de Mağlup


Mağlubiyetin nedeni, takım olarak mücadele etmeyi öğrenememiş olmamız. En kritik anlarda o kadar kolay sayılar yedikten sonra, maçı çevirebilmek için rakibin ekstra hata yapması ve bizim de ekstra oynamamız gerekiyordu. Son dakikalarda rakip ekstra hatayı yaptı ama kaybettikleri topu; Thornton önce yakalayıp, sonra kaçırınca ekstra hataya; hata ile karşılık verip maçı kaybettik. Doğrusu geçen hafta'nın iyi bir ders olacağını ve dönem dönem ikili sıkıştırma yapılan geçen seneki oyunun ve kadronun ağırlıklı olarak yer alacağını ve savunma olarak daha sert bir Efes'i izleyeceğimizi umuyordum ama yine o yumuşak, slovenler gibi oynayan, bireysel yeteneklerle bir yere gelmeye çalışan garip takımı izledik.


İki uzunlu oynadığımız döneme ait skoru görebilsek muhtemelen 10 sayı belki de daha fazla bir fark ile önde olduğumuzu görürüz. 4 kısa ile ise 12 sayı geride olduğumuzu görebiliriz. haftalardır yazdığım iki konuyu öncelikle tekrardan dile getirip sonra ise bazı oyuncuların bireysel performanlarını değerlendireceğim. Yukarıda tahmini olarak verdiğim istatistik efes'in iki uzunla oynaması gerektiğini gösteriyor. Bunu 40 dakika yapabilecek bir 4 numara derinliği yok ama Kaya 25-30 dakika oynayabilir ve maçta 4 uzunla oynadığı dönemi efes süre olarak arttırabilir. İkinci konu ise oyun kurucular. Sene başından beri bu oyun kurucuların bizi F4'e taşıyamayacaklarını dillendiriyordum. bugün şunu gördük. ben sene başında çok iyimsermişim. bu oyun kurucular korkarım bizi top 16'ya bile taşıyamayacak. iyi oynadıkları maçlar da oldu ama korkarım böylesi bir kadronun direksiyonunu bu oyun kuruculara teslim etmek büyük hata oldu. Bu nedenle başta oyun kurucu olarak oynatılmasının yanlış olduğunu düşündüğüm rako'nun bu görevi de üstlenmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Kerem'in asist\top kaybı oranı 0.25. bu bile çok şey anlatıyor bize...


Takımın toplam top kaybı 19. Bu kadar basit kayıplara, savunmada da direnç göstermemek eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Oyuncuların bireysel yeteneklerine sanırsam kimse bir şey diyemez ama oyun kurucu yetersizliği ve gerçek bir 4 numara olmaması takımın potansiyelini yansıtamamasına sebep oluyor.


Kaya'nın mental bir sorunu var. Kaya'yı oynatan koçlar haricinde herkes bunun farkındadır. Kaya ilk beş başladığı maçlarda farklı, sonradan girdiğinde farklı oynar. İlk beş başlamama takıntısı diyelim biz buna. aslında günümüzde kimin ilk beş başladığı çok önemli değil. basketbol stratejisine dayalı olarak bir maç 40 dakika başka bir maç 5 dakika oynayabilirsin ama maalesef Kaya'da böyle bir takıntı var. işin kötü tarafı onu oynatan koçlar (milli takımda tanjevic, efes'de ise şu an ataman) bunu bir türlü fark edemediler ya da önemsemiyorlar ama şu maçta Kaya mental olarak hazır olsa bu maç kaybedilmeyebilirdi.

Ataman aslında çok dikkatliydi. Bir sayı için bile çırpındı. ama nafile. sorunlar çok büyük. Top 16'ya bu takım kalsa bile bir oyun kurucu ve bir de 4 numara takviyesi yapılması şart. Kimi gönderirler bilemiyorum ama iki yabancı ile yolları ayırmak gerekiyor. morris gibi bir 4 numara ve hem savunma yapan hem de oyunu kontrol edebilen bir oyun kurucu şart. schumpert gider ve bir 4 numara alınırsa, smith yerine de bir oyun kurucu alınırsa nachbar gerçek yeri 3'e çekilirse, ergin ataman'da güzel bir rotasyon oturtabilirse, neden olmasın?


Bu söylenenler yapılır mı? Sanmıyorum.
olsa ile bulsa evlense keşke diye çocukları olurmuş. KEŞKE...

Hiç yorum yok: