18 Şubat 2010 Perşembe

Geçmişi Bilmemek, Geçmişi Unutmak ya da Geçmişi Saptırmak


Geçmişi bilmemek mümkün mü? bulunduğunuz konumuna göre bilmeyebilirsiniz. Ama kendi geçmişinizi bilirsiniz. peki bunu unutabilir misiniz? Geçmiş unutulabilir. Toplumsal olarak balık hafızamız var diyoruz. Herkes herşeyi unutuyor. Ama geçmişi farklı anlatabilir miyiz?

İşte Nedim Karakaş tam olarak bunu yapmış. Ümit Avcı bugün milliyet'te yazmış. ben de birşeyler yazayım istedim. "2010 Avrupa'da Fenerbahçe Ülker'in Şampiyonluk Hedefi" varken takım top 16'ya bile kalamadı sorusuna verdiği yanıt enteresan. "Ataşehirdeki salonla birlikte F4'e adayız demiştik. Ama herkes o şeyleri cımbızla ayıkladığı için farklı şeyler çıkıyor" demiş. Yani kısacası Fener'in 2010'da Avrupada şampiyonluk gibi bir hedefi yokmuş anlaşılan.


2010'da milli takım başarısız olursa Federasyon başkanından böyle bir açıklama gelir mi diye düşünmeye başladım Karakaşın yukarıdaki sözlerini okuyunca.


Bu blogda çok yazdığım konulardan biri hedef meselesi. Hedeflerin somut bir şekilde ifade edilmesi. Demek ki somut bir ifade bile yetmiyormuş. Yöneticilikteki kıvırma yeteneği ile her türlü başarısızlığın üstü örtülüyormuş. " Ben başarısız oldum ve gereğini yerine getiriyorum" diyen bir babayiğit görme umuduyla...

Foto: Medyaspor.com





Hiç yorum yok: