28 Şubat 2010 Pazar

Efes Pilsen - Beşiktaş


Efes genellikle geride olduğu maçta son periodda yaptığı etkili savunma ile çok da zorlanmadan galip geldi. Bıyıktay'ın son perioddaki Haluk tercihi de bence Efes'in galip gelmesinde önemli bir faktör oldu. Cevher'in fizik olarak hazır olması Beşiktaş'ın oyununa olumlu yansıdı. Hem dışardan bulduğu atışlar hem de Nachbar oyundayken post up ile bulduğu sayılar ile takımını oyunda tuttu.


Yaşının ağırlığı ile eski günlerinden uzak olan Haluk'un oynatılması Efes'in ekmeğine yağ sürdü. Son periodda efes savunma sertliğini arttırırken, beşiktaş da bu dönemde hızlı ve tempolu oynamak yerine kontrollü hücumlar denediler ve başarısız oldular. Newley'in de dip köşeden bulduğu boş iki üçlüğü değerlendirememesi son perioddaki kırılma anlarıydı.


Efes son perioda kadar pek de kasmadan oynadı. Sertliği arttırarak maçı kazanacağını biliyordu ve tam da öyle yaptılar. Dusan'ın oyununa pek fazla şey koymadığını gördük. Süre alabileceği bir takımda olsa iyi olabilir. 3-5 dakika ile kendisini geliştiremiyor. ne nerede duracağını biliyor ne de nereye hareket edeceğini. uzun oyuncunun biraz daha geç olgunlaştığını düşününce bu yaşlarda alacağı sürenin ne kadar önemli olduğunu anlamış oluruz. Dusan için zaman hızlı geçiyor.


Bu maçtaki ilginç durumlardan birisi de kaya-kerem-sinan-shumpert gibi beşiktaşda forma giymiş oyuncuların şimdi beşiktaş'a karşı oynamasıydı. Doğrusu isim bazında baktığımızda son 4-5 senede gerçekten önemli yerli oyuncuları kaybetmiş Beşiktaş'ın hep aynı seviyeyi koruyabilmesi bence takdire şayan bir durum. Oyunculara para ödeyemeyen, parlayan oyuncularını her sene efes'e kaptıran Beşiktaş'ın zirveye aday olması bile bence başarıdır. Daha iyi bir koçla bu takımın daha iyi yerlere ulaşabileceğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok: