20 Ekim 2009 Salı

Galatasaray-Oyak Renault: Cim Bom İyi Yolda


Bütçede küçülmeye gitmişti Galatasaray ama bu “küçülen” kadrosu bana daha eski kadrolarına oranla daha “büyük”müş gibi geldi. Zaten tek başına Evren transferi bence çok önemliydi. Evren çok yetenekli bir oyuncu değil. Ama çok mücadeleci ve yeteneğinin bütününü sahaya yansıtabiliyor. Çok iyi bir şutör olmasa da üzerine gidiyor, çalışıyor ve geliştiriyor. Gözünü kapatıp penetre ediyor ama topu elinden çok sert çıkarıyor. İleride bu konuda da gelişme kaydedeceğini düşünüyorum. Savunmada çok etkili. Saha görüşü her geçen gün artıyor. Sürekli kendini geliştiriyor. Oyun kurucu oynayabilecek meziyeti var.

Can Akın, Efes’deki kötü günleri umarım unutmuştur. Geçen sene izleyemedim kendisini ama istatistiklerine bakınca geçen sene kendini bulmuş ve eski şutör Can Akın geri gelmiş gibi. Dün çok kötüydü ve nedenlerini aşağıda bulabilirsiniz.

D-wash ise saf bir oyun kurucu değil. Savunmasını birazcık geliştirmesi lazım. En önemli eksiği ise maç içinde çok iniş çıkış yaşaması. Belli bir çizgide sürekliliği olmaması nedeniyle zaten Galatasaray bu oyuncuyu alabildi. Mesela ilk yarıda 6 asistle oynadı. İkinci yarıda ise sadece 1 asist yapabildi. Konsantrasyon problemi var. Rakibe göre farklılaşan bir oyunu var. Ancak bu bütçelerde alınabilecek iyi oyunculardan. Ben onu oyun kurucu yerine iki numarada oynatmanın daha verimli olacağını düşünüyorum. İlerleyen haftalarda göreceğiz.

Murat kaya için ne düşündüğümü başka ortamlarda çok yazdım. Çok büyük bir yetenek olsa da bu savunması ile bu takımda fazla süre alamaz, almamalı. Küçük takımlardan beri takip ettiğim bir oyuncu. Savunması zaman içinde gelişir diye düşünüyordum. Bu bağlamda Türkiye’nin en önemli oyuncusu olacak diye beklediğim bir oyuncuydu. Ancak savunması bir türlü gelişmedi.

Galatasaray’ın guard rotasyonu büyük oranda bu oyuncular arasında dönecek. Dönem dönem tufi de onların arasına katılacak. Bu rotasyonun en önemli özelliği 4 kısa oyuncunun da oyun kurma görüşüne ve topu yere vurma yeteneğine sahip olması. Bu galatasaray’ın bence bu seneki en önemli avantajı. Murat haricinde guard rotasyonunun önemli savunma gücü olduğunu söylemek mümkün. Tufi de eski günlerine dönebilirse (çok süre alması lazım. Neredeyse iki senedir doğru dürüst oynamadı. Buna rağmen iyi toparlamış. Ancak ayağı çok ağırlaşmış. Çabukluğunu yakalaması lazım.) Jasaitis’in de katılacağını düşündüğümüzde kısa forvetleri ile de Galatasaray çok iyi bir kısa rotasyonuna sahip olacak.

Rancik ve Wilkinson iyi oyuncular. Cemal’i de dün çok istekli buldum. Üzerine yüklenen sorumluluğun farkında. Aklını kullanmaya başlamış. Saçma vücut faullerinden sakınmaya çalışıyor. Polat ve Eren bu düzeyler için bence yetersiz. Polat, beşinci uzun olarak kalabilir ama galatasaray’ın 2.10 civarı bir pivota ihtiyacı var. Büyük maçlarda bu eksiği hissedeceğiz.

Doğrusu benim koçtan çok bir beklentim yoktu. Ancak okan çevik beni yanıltabilir. Gerçi gsbasket.org’da maç sonrası yazılanlara şöyle bir baktım ve taraftar arasında murat kaya’ya hocanın çok tahammül etmesinin yanlış olduğu konusunda büyük bir konsensüs olduğunu gördüm. Bu konuda bence hocaya yüklenmek yanlış. Hoca bu maçı her durumda kazanacağının farkındaydı. Evren’den ne alacağını zaten ilk yarıda gördü. Evren konusunda bence içi rahat ancak tufi ve murat konusunda pek rahat değil. Tufi’nin ancak oynayarak form tutacağını biliyor. Murat’ı ise görmek istedi. Bence Murat konusunda kararsız. İleride ondan ne alıp ne alamayacağını görmek için süre verdi. Zaten maçın son dakikalarında Can, evren ve d-wash’a süre verdi. Ancak can ve d-wash kendilerini rakiplerinden çok üste gördüklerinden basit top kayıpları yaptılar ve kriz ortaya çıktı. Ama kağıt üstünde Galatasaray rakibinden çok daha kuvvetli olduğundan maçı kazandı. Hoca istese bu maçı 20 sayı ve daha üstü farkla da kazanabilirdi takım ama hem bazı oyuncuları görme hem de kazanma adına krizi göze aldı ama mağlubiyeti değil.

Can sanırsam takımda ilk beş oynayacağını düşünerek geldi. Bunun sıkıntılarını yaşıyor. Ben büyük oyuncuyum neden benchte oturuyorum psikolojisi nedeniyle verimli olamıyor. Umarım bir an önce bu düşünceden kurtulur. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla Galatasaray’ın bu sene kemikleşecek ilk beşi: (sakatlık ve formsuzluk haricinde) evren-d-wash-jasaitis-rancik ve cemal şeklinde olacak. Ben galatasaray’ı beğendim. Çizilmiş oyunlar olduğunu gördüm. Kenardan katkı aldığını gördüm. Bunalr şampiyonluk için yetmeyebilir ama bence mücadeleci bir takım izleyeceğiz. Özellikle Tufi’nin düzelmesi ve jasaitis’den beklenen katkı alınabilirse lige çok renk katabilir.

Heytvlett (muhtemelen yanlış yazdım) iyi bir kumaşa sahip. Dışarıdan biraz fazla zorladı. İçerden de etkili olabiliyor. Pivot hareketi bile var. 4 numara için iyi denebilecek bir şuta sahip. Çok kuvvetli olmasa da penetre de edebiliyor. Tek zaafı bence savunması. Savunmada nerede duracağını bilmiyor. Blok yeteneği var vücudunu ve fiziğini kullanarak savunma yapmayı yani pozisyon alarak savunma yapmayı bilmiyor. Bu konu üzerinde çalışırsa, dışarıdan değil de içerden hücumu etmeyi daha fazla kullanırsa iyi bir oyuncu olacak gibi. Bu arada pas yeteneği olması da ayrıca önemli. Pas yeteneği demişken Cemal’İ atlamamız gerekiyor. Bu maçta 5 yanılmıyorsam 5 -6 asist yaptı. Tebrikler.




Hiç yorum yok: