28 Ekim 2009 Çarşamba

Galatasaraylılar: Enseyi Karartmaya Gerek Yok


Galatasaray sezon başı henüz hazır olmamasına rağmen bana ilerisi için umut verdiğini söylemeliyim. Öncelikle dengeli, bütçelerine göre iyi bir kadro kurduklarını düşünüyorum. Kepez maçını kaybetmeleri bence çok önemli değil. Hücum setleri oturmadığından o tarafta sıkıntı yaşadılar. Yeni kurulan takımın maç içinde özellikle hücumda kilitlenme yaşamaları normal karşılanması gerekir. Kepez kendi saha avantajı ile dış şutlarda isabet sağlayınca maçı kazandılar.

Bu seneki kadronun bana umut vermesinin altında bir kaç sebep var. Öncelikle yabancı oyuncu seçimlerinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Washington hariç diğerleri takım oyunun önemli parçası olmaya müsait. Bu minvalde Rancik’e ayrı bir paragraf açmak lazım. Belki isim olarak değil ama fayda-maliyet açısından TBL’nin en iyi yabancı transferi olduğunu düşünüyorum. Her iki maçta da en savaşçı, takım için her şeyini ortaya koyan, en hırslı oyuncusuydu. İki maçtaki "game face" ve vücut diline bakarsanız bunu anlayabilirseniz. İk iki maçta ortalama 16 sayı 8 ribaunt ortalaması ile oyanayarak istatistiksel olarak da takımın en ön plana çıkan oyuncusu konumunda şu anda. Jasaitis eğer onun üzerine iyi şut setleri geliştirilirse çok katkı verecektir. Wilkinson orta mesafe şutu olan mücadeleci bir oyuncudur. Fayda sağlayacağından eminim. Burada soru işareti D-Wash olacaktır. D-Wash, EL tecrübesi olan skorer yönü biraz daha ağır basan oyuncudur. Özellikle pota altına cesur ve kararlı penetreleri çok etkili. Pozisyonları bitirme yüzdesi yüksek. Bu penetreler sonucunda içeriden Cemal’ı dışarıdan Jasaitis ve Tufan’ı iyi besleyebilirse GS’yi bir adım öne çıkarabilecektir. İlk iki maçta gösterdiği performans (13,5 sayı, 5 assist, 2 ribaunt) gelecek için umut vaat eden istatistiklerdir.

Diğer olumlu gözlemim bu takımın sertlik seviyesinin geçen seneye göre artmış olması. Gurovic, Milojevic, Atkins gibi yumuşak oyuncuların yerine alınan yabancılar ve Evren Büker’in takımın savunma sertliğini arttıracağını düşünüyorum. Yerine gelmişken belirtemeden geçemeyeceğim: Geçen sene hem savunma hem hücum yönüyle en beğendiğim oyuncu olan ve izlemekten keyif aldığım Graves keşke bu takımda olsaydı.


Sorunlar yok mu? Tabiki var. 5 numarada sadece Cemal’in olması, Can ve Polat’ın savunma olarak yumuşak kalmaları (Oyak maçında bariz şekilde görülmüştür), Tufan’ın nasıl performans göstereceği. Cemal’in eline çok büyük bir fırsat geçmiştir. Alternatifinin olmamamsı aldığı süreleri kayda değer oranda arttırmıştır. Bu sene ortalama 25-30 dk süre alacaktır. Her ne kadar ilk iki maçta istikrarsız bir görüntü çizse de (Oyak maçında çok iyi Kepez maçında kötü performans) uzun oyuncunun oynayarak ve yavaş yavaş gelişeceği gerçeğinden (Tamer Oyguç örneği) hareketle Cemal’in bu sene olgunlaşma yılı olabileceğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok: