5 Kasım 2009 Perşembe

Cibona Maçı'nın Düşündürdükleri


Apdi İpekçi salonunun nasıl bu kadar kasvetli bir ortam haline getirildiğini merak ediyorum. Belki de televizyondan yayınından dolayı öyle görünüyordur diyordum, ama oradaki maçları yerinden izleyen insanlar da aynı durumdan bahsediyorlar. Seyirci de gelmeyince maça hafif bir keyifsizlikle başlıyorsunuz.

Bu arada İstanbul’daki Fenerbahçe seyircisine ve basketbolseverlere hayret ediyorum. Nasıl bu kadar salonu boş bırakabiliyorlar. Acaba hangi maça gelecekler? Fenerbahçe’nin grupta kendi sahasında oynayacağı 3 maç kaldı. Top 16’ya kalırsa 3 maç daha var. Yani bu sene Fenerbahçe Ülker’i yerinde izleyeceğiniz, destek vereceğiniz topu topu 6 maç kaldı. Sadece 6 maç sonrası yok. Eğer takımda sizin hoşlanmadığınız bir durum varsa ki olabilir: takımın oyunu size zevk vermiyordur. Tanyevic’i beğenmiyorsunuzdur. Gelin bu mesajı salona gelip uygun bir dille iletin. Fenerbahçe yönetimi bu seyirci kısrlığının sebebleri ve çözüm yolları üzerinde mutlaka duruyorlardır.

Maça gelelim. Oyun içinde Fenerbahçe Ülker zorlandı gibi gözükse de aslına oyun hep Fenerbahçe’inin kontrolündeydi. Cibona’ın ilk periyotta farkı açması sonra Fenerbahçe Ülker’in 16-0’lık seri yakalaması, sonra farkın tekrar kapanması ve maçın sonunda oyunun kopması hep Fenarbahçe’nin insiyatifinde olan şeylerdi. Maça asıldıkları zaman farkı açtılar, biraz kemeri gevşettiklerinde fark kapandı. Cibona maça hep asıldı. Temel fark buydu.

Bu maç aslında iki gerçeği de ortaya koymuştur: Oğuz ve Ömer’in daha fazla süre aldıklarında Semih’e göre çok daha fazla verebilecekleri. İki oyuncu bu maçta yüzde 65 saha içi isabetiyle toplam 22 sayı 15 ribaunt, 5 blok ve 37 rating ile onadılar oynadılar. Oğuz 33 dk, Ömer 20 dk oynadı. Semih ise 24 dk’da yüzde 20 saha içi isabetiyle 2 sayı ve 6 ribaund ile oynadı. Diğer bir gerçek Solomon’un kadro dışı barkılmasıyla takımın oyun kurucusuz oynuyor olması. Greer daha çok 2 numara özellikleri olan ve bu bölgede daha iyi verim veren bir oyuncu. Geçen sene Olympiakos’ta Papaloukas ve Teodosic’in yanında çoğunlukla 2 numara oynadı. Mrsic’in takım içindeki rolünü zaten herkes biliyor. Bu durumda Fenerbahçe Ülker’in önünde iki seçenek var. Solomon’u göndermek ve yerine oyun kurucu almak veya Solomon’u kazanmaya çalışmak. İkisi de birbirinden çetrefilli seçenekler. Üçüncü seçenek olan böyle devam etme seçeneği bu seneyi feda etme seçeneğidir.

Hiç yorum yok: