Şampiyonluğun en kuvvetli 3 adayından ikisi karşı karşıya geldi. Efes’in rahat bir galibiyet alacağını düşünüyordum. Efes hazır değil ama Telekom da hazır değil. Hatta telekomun hazır olması için daha da fazla zamana ihtiyacı var.
Bu maç 4 kısa’lı sistemin en azından efes için çok sıkıntı yarattığını gösterdi bizlere. 3. perioddan bahsediyorum. Efes’in oyunda hakimiyet kurduğu ve üstünlüğünü kabul ettirdiği anlarda kaya ve kasun’un yan yana oynadığının altını çizmemiz gerekiyor. Daha önceki yazılarımda bu konuya özel önem verdiğim için belki de çok abartıyorum ama Efes’in şu andaki form durumu ve kadro yapısı bu ikilinin yan yana oynaması konusunda ciddi alarm veriyor. Ataman belki yorulduklarını düşünerek bu ikiliyi bozdu. Nachbar’ denedi. Ama daha önce de burada sıklıkla belirttiğimiz gibi Nachbar’ın dört numara etkinliği neredeyse yok. Zaten yedekte kalmanın sıkıntısını yaşıyor gibi. Yabancı sistemi nedeniyle ligde de arzu ettikleri dakikaları bulamıyor. Nachbar’ı kazanmak için onu asıl mevkii olan 3 numaraya yerleştirmek gerekiyor. En azından ligde çok daha fazla süreler alması sağlanarak takıma alıştırılmalı. Nachbar sanki takımın bir parçası değilmiş gibi hareket ediyor. Çok ruhsuz bir görüntü çiziyor. Umarım kısa zamanda kendisinden beklediğimiz katkıyı görebiliriz.
Ender’in en azından skor olarak katkı vermesi çok önemliydi. Zaten efes adına maçtaki iki olumlu görüntüden birisi Ender’in katkı vermesi oldu. Diğeri ise yukarıda belirttiğim kaya ve kasun’un yan yana verimli oynaması idi. Rakocevic’İ de belki bu olumlu görüntüye ekleyebiliriz. Kendisinden normalde beklenen performansı kendisinden izledik. İkinci yarıda 20 sayı civarında atarak takımını sırtladı. Son top kaybı ile mağlubiyete de neden oldu ama en azından tüm sorumluluğu üzerine alacak bir performans sergilemesi şu günlerde özellikle önemliydi.
Efes’in şu dönemde savunma sertliği ile maç kazanması gerekiyor. EL’de oynadığı son maçta kısmen de olsa bunun emarelerini görmüştük ancak Telekom’a karşiı yeterli sertliği yakalayamadılar. Telekom’un boş atışlarda daha yüzdeli oynaması durumunda Efes’in çok daha rahat bir mağlubiyet alması kaçınılmaz olacaktı.
Telekom galip gelmiş olsa da eksiklerinin çok fazla olduğunu söylememiz mümkün. Telekom’da Tutku’nun eksikliği hissediliyor. Mallet her ne kadar dün 7 asistlik ve skorer bir oyun sergilese de bu performansı her maç gösteremez. Owens ise çok silikti. Soner ise henüz koçun güvenini kazanamamış. Tutkusuz TT’nin guard rotasyonu ciddi alarm veriyor. Takım oyunundan ziyade bireysel yetenekleri ile maçı kazanmaya çalışıyorlar. Ki bu durum tt’nin değil, Türkiye basketbolunun genel sıkıntısı. Kolektif bir oyun ortaya koyan takımımız neredeyse yok. En kolektif oynayan takımlardan biri BJK ve şu anda yanılmıyorsam liderler.
Son yazılarım hep “zaman” diyerek bitiyor. Zamanın ilaç olması ümidiyle…
Bu maç 4 kısa’lı sistemin en azından efes için çok sıkıntı yarattığını gösterdi bizlere. 3. perioddan bahsediyorum. Efes’in oyunda hakimiyet kurduğu ve üstünlüğünü kabul ettirdiği anlarda kaya ve kasun’un yan yana oynadığının altını çizmemiz gerekiyor. Daha önceki yazılarımda bu konuya özel önem verdiğim için belki de çok abartıyorum ama Efes’in şu andaki form durumu ve kadro yapısı bu ikilinin yan yana oynaması konusunda ciddi alarm veriyor. Ataman belki yorulduklarını düşünerek bu ikiliyi bozdu. Nachbar’ denedi. Ama daha önce de burada sıklıkla belirttiğimiz gibi Nachbar’ın dört numara etkinliği neredeyse yok. Zaten yedekte kalmanın sıkıntısını yaşıyor gibi. Yabancı sistemi nedeniyle ligde de arzu ettikleri dakikaları bulamıyor. Nachbar’ı kazanmak için onu asıl mevkii olan 3 numaraya yerleştirmek gerekiyor. En azından ligde çok daha fazla süreler alması sağlanarak takıma alıştırılmalı. Nachbar sanki takımın bir parçası değilmiş gibi hareket ediyor. Çok ruhsuz bir görüntü çiziyor. Umarım kısa zamanda kendisinden beklediğimiz katkıyı görebiliriz.
Ender’in en azından skor olarak katkı vermesi çok önemliydi. Zaten efes adına maçtaki iki olumlu görüntüden birisi Ender’in katkı vermesi oldu. Diğeri ise yukarıda belirttiğim kaya ve kasun’un yan yana verimli oynaması idi. Rakocevic’İ de belki bu olumlu görüntüye ekleyebiliriz. Kendisinden normalde beklenen performansı kendisinden izledik. İkinci yarıda 20 sayı civarında atarak takımını sırtladı. Son top kaybı ile mağlubiyete de neden oldu ama en azından tüm sorumluluğu üzerine alacak bir performans sergilemesi şu günlerde özellikle önemliydi.
Efes’in şu dönemde savunma sertliği ile maç kazanması gerekiyor. EL’de oynadığı son maçta kısmen de olsa bunun emarelerini görmüştük ancak Telekom’a karşiı yeterli sertliği yakalayamadılar. Telekom’un boş atışlarda daha yüzdeli oynaması durumunda Efes’in çok daha rahat bir mağlubiyet alması kaçınılmaz olacaktı.
Telekom galip gelmiş olsa da eksiklerinin çok fazla olduğunu söylememiz mümkün. Telekom’da Tutku’nun eksikliği hissediliyor. Mallet her ne kadar dün 7 asistlik ve skorer bir oyun sergilese de bu performansı her maç gösteremez. Owens ise çok silikti. Soner ise henüz koçun güvenini kazanamamış. Tutkusuz TT’nin guard rotasyonu ciddi alarm veriyor. Takım oyunundan ziyade bireysel yetenekleri ile maçı kazanmaya çalışıyorlar. Ki bu durum tt’nin değil, Türkiye basketbolunun genel sıkıntısı. Kolektif bir oyun ortaya koyan takımımız neredeyse yok. En kolektif oynayan takımlardan biri BJK ve şu anda yanılmıyorsam liderler.
Son yazılarım hep “zaman” diyerek bitiyor. Zamanın ilaç olması ümidiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder