18 Kasım 2009 Çarşamba

Yalancının Mumu: Yatsı Vakti Geldi

Cemal olayından sonra Galatasaray'dan özür geldi. Rezalete sebep olanların görevine son verildiği açıklandı. Okan Çevik, Cengiz Karadağ, Mert Uyguç ve Koray Mincinözlü ile yollar ayrılmış. Teknik ve idari heyet ile yolların ayrılması çok doğru bir hamle ancak basketboldan sorumlu yöneticinin hala koltuğunu koruyabilmesini anlayabilmiş değilim? Doğrusu klüpten ilişiği kesilenlerin kim olduğu, resmi olarak açıklanmadı. Ama basketboldan sorumlu yöneticinin bu işden sıyrılması bence olanaklı değil. Bana kalırsa başkan, ikinci başkan, başkan yardımcısı da doğrudan bu işten sorumludur.

Memlekette sahtekarların el üstünde taşındığı bir ortamda Galatasaray yönetiminin sorumluluğu üstlenmesi ve tüm kamuoyundan özür dilenmesi, unutturmak ya da sulandırmak gibi bir çaba gösterilmemesi bence çok önemliydi. Galatasaray adının yanına böyle bir leke bulaştırılmasına neden olan herkes; tüm yöneticilerin bence genel kurulu toplayıp istifalarını vermeleri gerek.

Gelelim Galatasaray'ı bekleyen cezaya. Önce iki gazetemizden örnek vereyim. Hürriyet "galatasaray küme düşürülüyor" diye başlık atmış. Milliyet ise "...cimbom küme düşürülebilir" diye bir başlık atmış. Hürriyet yeni başlayan hukuki sürecin nihai kararını vermiş: küme düşürülüyor. Hürriyet'in kendisine çeki düzen vermesi lazım ama bu pek mümkün gözükmüyor. Neyse gazetenin ayıbını gazeteye bırakalım ve durumu inceleyelim. Ligden ihraca ilişkin kuralda yapılan değişiklik ile Galatasaray'ın küme düşürülmeyeceğini tahmin ediyorum. "iki kez hükmen yenik sayılan takım küme düşürülür" şeklindeki madde "iki kez maça çıkmayan takım küme düşürülür" haline getirilmiş. Bu bağlamda küme düşürülme gibi bir ceza çıkmayacağını düşünüyorum. Ama sahtekarlığa ilişkin başka maddelere dayandırılarak küme düşme cezası da verilebilir. Ben şöyle bir cezanın uygun olacağını tahmin ediyorum: Cemal'in oynadığı tüm resmi maçların takımın aleyhine 20-0 tescil edilmesi ve Cemal'e 5 maç oynamama cezası bence uygun olur.

Cemal'e verilebilecek ceza konusu karışık bir durum. Şöyle bir örnek vereyim. muhasebecisiniz ve şirket sahibi sizden vergiyi düşük göstermek için sahte belge kullanmanızı istiyor. Muhasebeci de sahtekarlığın bir parçası oluyor. Bu muhasebecinin hiç mi suçu yok.

Cemal'in saha içinde yaptığı olumlu davranışlarından bahsetmiştim ama bu sahtekarlığın bir parçası olması benim neznimde kendisini bitirmiştir. Sporcunun önce ahlaklı olması lazım. Bana oyna dediler. ben nihayetinde maaşlı oyuncuyum ne derlerse onu yaparım demiş Cemal. "Öl" deseler intihar mı edecek? Burada oyucunun da dahil olduğu bir ahlaksızlık vardır. Bence kimsenin gözünün yaşına bakmamak lazım. İyi halden bir indirim alabilir mi bilmiyorum ama doğrusu bu rezaleti galatasaray adına bulaştıranların derhal istifa etmemleri ve klüpten uzaklaştırmaları gerektiğine inanıyorum. Başkan-Mehmet Helvacı, Yiğit Şardan ve Ahmet Dedehayır'ın da sadece ynetimden değil klüpten de ihraç edilmeleri gerektiğine inanıyorum.

Hiç yorum yok: