23 Ağustos 2009 Pazar

Ibrahim Jabeer Bulgar Milli Takımından Çıktı


Jabeer Müslüman bir oyuncu. Ramazanda oruçlu olacağını bahane ederek Avrupa şampiyonasında Bulgar Milli takımında oynayamayacağını belirtmiş. Bu haber üzerine Milli takımlarda devşirme oyuncu üzerine bir şeyler karalamak istedim. Biz de milli takım için devşirme oyuncu istiyoruz. Daha önce başka bir yazıda bu konuya kısmen değinmiştim. Milli takımımızda 2 numarada yıllarca çok iyi skorer oyuncular vardı. Ufuk Sarıca ile başlayan Harun Erdenay ile devam eden İbrahim Kutluay ile taçlanan ve Serkan ile daha da bir enternasyonellik kazanan iki numaraları pozisyonda şu anda Ömer, Sinan ve Evren gibi daha savunmacı ama çok daha az skorer görev adamları ile devam etmemiz gerekiyor. Basketbolda her pozisyonun kendine göre önemli özellikleri ve önemi vardır. Benim basketbol görüşümde iki numarada oynayan oyuncu savunması yanı sıra hücumda hem penetre hem de şutları ile etkin olmalı. Böyle bir oyuncuya maalesef sahip değiliz. Bu bağlamda da bu mevkii için devşirme oyuncu zaman zaman gündeme geliyor. Bu yazının konusu milli takımın devşirme oyuncu ihtiyacı değil. Bunu başka bir yazıda, tahminimce yeniden alevlenecek olan bu konuyu, şampiyona sonrasında yazmaya niyetliyim. Bu yazı belki de küçük bir girizgah olabilir.

Özellikle Avrupa basketbolunda Bosman kuralının yaygınlaşması ile birlikte Amerikalı oyuncular Avrupa pasaportu almak yolunda bir cinliğe gitmekteler. Bu pasaport sonrasında Bosman kuralı aslında sözde kalmakta böylece Amerikalı oyuncular daha yüksek bedellere imza atabilmekte. Neyin karşılığında? Pasaport aldıkları ülkenin milli takımında oynayarak o ülkenin başarısını arttırmak diyebiliriz. Peki milli takımda oynamanın oyuncuya getirisi ne? Milli maçlar eylül ekim gibi sezonun başlama arifesinde yapılan maçlar olduğundan aslında oyuncuya getirisi yok. Oyuncular zaten bu dönemde sözleşmelerini yapmış oluyorlar. Yani kendilerini göstermeleri gereken bir arena değil uluslararası turnuvalar. Üstüne oyuncunun sakatlanması ve takımdan ayrı kalması gibi riskler üreterek oyuncunun performansında olumsuz katkıya da sebep olabilmekte. Jabeer’in pasaport aldığı ülkenin milli takımında oynamak istememesi bence oruçtan ziyade bu riskleri almak istememesinden kaynaklanıyor. Bu ise ahlaki olarak sorgulanması gereken bir tutum. Avrupa’da daha yüksek bedellerle ve daha rahat sözleşme yapmak için bir pasaport alıyorsun ama bunun karşılığında milli takımda oynamayı taahhüt ediyorsun ve dini buna alet ederek oynamaktan imtina ediyorsun. Sporcuların bu şekilde davranmaması gerekir. Özellikle Müslümanlığın yanlış anlaşıldığı bir dünyada buna fırsat verecek davranışlardan özellikle kaçınmak gerekir diye düşünüyorum. Uluslararası basketbol forumlarından birinde; ülkemize transfer edilen bir oyuncu için, “çok eşli” gece yaşamını ve eğlencesini sevdiğinden Müslüman bir ülkeye transferinin oyuncu için yanlış bir seçim olduğu yazılmıştı. Burası din ve sekülerlik üzerine konuşacağımız bir alan değil. Ancak spor-din ve spor-politika konuları bence hassas olunması gereken konular. Dolayısıyla bireysel olarak sporculara, klüp yönetimlerine, basına, federasyona ve son olarak biz taraftarlara bu konuda görevler düşmekte. Ülkemizin yanlış tanınması ve değerlendirilmesi konusunda bütün olarak gayret sarf etmemiz gerekli.

Tekil örneklerden hareketle yapılan genellemeler çoğu zaman gerçek durumu yansıtmaktan uzak olabilir. Biz de burada tekil bir örnekten hareket ettik. Ancak tekil örnekler yaygın kanaati destekleyici olduğunda; tekil bir örnek olmaktan çıkarlar. İşte bizim tekil örneğimizde aynen bu durumda olduğu gibi yaygın bir kanaati olumlayan bir örnek olduğundan burada ele alındı.

Jabeer’in milli takımdan ayrılması sonrasında bizi ilgilendiren ikinci nokta ise onun yerine milli takıma kimin alınacağına ilişkin. Adaylar birisini bu sene ligimizde Telekom forması ile izleyeceğiz. Owens Bulgar pasaportu sahibi. Yeni geldiği takımıyla İtalya kampı yerine Bulgar milli takımında oynayabilir. Jabeer’in bireysel tercihi; sadece onu ve Bulgar milli takımını değil belki de ligimizin önemli ekiplerinden birisi olan Telekom’u da etkileyecek. Bulgaristan’ın bizim grubumuzda olması nedeniyle milli takımımızı da kısmen de olsa etkileyecek. Son olarak ise belki de ligimizde oynaaycak bir oyuncuyu daha erkenden izlememsi vesile olacağından taraftar olarak bizleri de biraz daha farklı etkileyecek. Basit bir bireysel karar ama çoklu sonuçları ve etkileri var.

Hiç yorum yok: