3 Ağustos 2009 Pazartesi

Lamayn Wilson ve Fransız Tarzı Türk Telekom


Lamayn Wilson'ı cholet'de ve asvel'de oynarken çok seyretmiştim. Nancy'de maalesef kendisini izleyemedim. Wilson hem sf hem de pf pozisyonlarında oynayabilen, hücumda hem üçlük hem de ikilik atışları ile etkili olan önemli bir oyuncu. Wilson üç numarada çok etkili olamıyor. 3 numarada top kullanılırken ona boş şut yaratmak gerekiyor. Rakibini yüzü dönük geçmeyi tercih eden bir oyuncu. Bu nedenle karşısındaki oyuncu kendisinden hızlı olduğunda posttan kayarak şut atmayı tercih ediyor. Bu durumlarda da etkili olabiliyor. Ama dört numarada oynadığında üzerindeki savunmadan daha kolay kurtulabiliyor. Rakibinden uzaklaşabiliyor ve şutunu görece daha boş bir pozisyonda atabiliyor. Ya da rakibini doğrudan geçerek potaya yöneliyor. Bu durumlarda çok şık smaç basketler izleyebiliriz. Potayı gördüğü zaman ondan turnike beklememek lazım. doğrudan smac'a yöneliyor. Savunmada çok etkili bir oyuncu değil. en azından savunması ile tanınmaz. Ancak savunma konusunda özellikle top çalmaya odaklanır. pas araları yaparak kaptığı topları smaçla bitirmeyi sever. Takım hızlı hücuma çıktığında en ileride smaç yapmak üzere pozisyon almış bir lamar görürken, set hücumalarında ise üçlük çizgisinde bekleyen ve üçlük atma hedefinde bir oyuncu olarak Lamayn karşımıza çıkar. Wilson’un ne kadar süre alacağını ve hangi pozisyonda oynatılacağını tahmin etmek kolay değil ama benim tahminim 4 numarada oynayacağı ve 25 dk. süre ortalamasında; 11-12 sayı, 4-5 ribaunt, 1 asist gibi bir ortalama tutturabileceğidir. Amerikalı oyuncuların bu kadar çok sayıda olması bir takım için özellikle de şampiyonluk hedefleyen bir takım için doğru seçim olmadığını düşünü yorum. Çok sayıda Amerikalı oyuncudan oluşan takımların kimyası genelde pek tutmamakta. Gerçi Özyer’in seçtiği Amerikalı oyuncular daha önce de Avrupa’da oynamış oyuncular. Wilson yıllardır Avrupa’da. Ancak Avrupa’da geçen kariyerinin önemli bir kısmını Fransa’da geçirmiş. Fransa basketbolu Avrupa basketbolunun biraz dışında. NBA’e daha yakın bir basketbol oynuyorlar. Atletik, hızlı hücuma dayalı ve kontrolsüz bir basketbol. bu oyunda oldukça başarılı oldu. Ama daha kontrollü oynayan takımlarda nasıl bir performans sergileyen takımlarda ne yapar? Gerçi Murat özyer'in transferlerine bakınca takımın çok da kontrollü değil, tersine hızlı hücuma dayalı daha bir Fransa basketboluna yakın, şuta ve fast break'e dayalı bir takım izleyeceğimizi düşünebiliriz. Hüseyin'İn de o hantallığına rağmen Fransa basketbolu tarafından istenen bir oyuncu olduğu düşünüldüğünde açıkcası ben hızlı ve şuta dayalı, savunamda ise ikili sıkıştırmalar ve baskı ile top çalmaya odaklanan, rakibin temposunu bozan bir telekom izleyeceğimzi düşünüyorum. Ancak böyle bir yapı içinde Dudley benim için önemli bir soru işareti. amerikalı oyucnu olmasına rağmen, kontrollü basketbolda emek yiyen bu oyuncunun, hızlı bir oyunda çok verimli olamayacağını düşünüyorum.

Son tahlilde bu kadar Amerikalıdan kurulu bir takımın, ben çok başarılı olacağına inanmıyorum. Özyer’in takımları genel olarak sezona iyi başlarlar. Bakalım Telekom iyi bir başlangıç yapabilecek mi? Umarım bu sene Özyer yönetimindeki türk Telekom Türk gibi başlayıp Alman gibi bitirebilir.

Hiç yorum yok: