4 Eylül 2009 Cuma

Solak Polanya'da Yok; Hersek Var


Solak mı Hersek mi diye soruldu? Solak'ın çıkması gerekti. Tanjevic, yıllardır 12 kişi az der durur. bence fazla bile. Son 13'e Solak ve Hersek kalıyorsa gerçekten de 12 bile fazla. Millli formayı giyebilecek oyuncu kalmamış demek ki.



Kerem'in doping'i yeni bir olay değil ki. Cevher sakat diye gönderildi ama kendi takımında oynamaya başladı. Seyretmedim ama skor olarak bakarsak yine formda gözüküyor. Kerem dopingli çıkınca geri çağırıver Cevher'i; eğer kadrodan çıkartma nedenin sadece ve sadece sakatlığı ise. Haydi Mirsat'ı sildin. Gerçi klüp takımında oyanatıp milli takımda oynatmaman da ayrı bir konu ya neyse. Hersek'e gelene kadar başka bir isim bulunabilirdi.



Maalesef alıştık artık. Elimizde altından kupa var ama biz çayımızı bakır kupa da içelim.



Hersek'den birşey beklememek lazım. Hersek'in tercih edilmiş olmasının en azından bir iyi yanı var. Fatih öyle ya da böyle kendisine süre bulabilirdi hatta ilk beşte bile süre alabiliyordu. tahminim Hersek pek süre alamayacak. en azından rotasyon 11 kişiye düşmüş olacak ve bazı oyunculardan belki daha fazla yararlanabileceğiz.



bir önceki yazıda yazmamışım. barbaros bey bir de bomba açıklama yapmıştı. ilk maçı litvanya ile son maçı da polonya ile oynayacağız. kura şansımız da kötü oldu gibisinden. hepi topu üç takımla oynayacaksın. ha ilk maçı yapmışsın ha son maçı. Litvanya için de aynısı geçerli ilk maçı grubda karşılaşabileceği en kuvvetli takımla yapacak. acaba Litvanyalılar çıkıp "tüh ya ilk maçı Türkiye ile oyanaycağız" diyorlar mıdır? Aklı başında bir insan bunu söyler mi? herşeye bir kılıf bulalım. oh ne ala memleket.



Neyse turnuvanın geri sayımı başladı. sahada en azından mücadele edelim. Turnuva şansı mücadele edenin arkasında olur. her ne kadar yöneticiler farkında olmasa da, 12 dev adam umarım bir provaya değil, avrupanın en önemli basketbol turnuvasına katıldığının farkında ve bilincinde mücadele ederek bizleri gururlandırır.




1 yorum:

ismail karagulle dedi ki...

Bir turnuvada o oynamış bu oynamış fark etmez. Önemli olan takımın havasıdır. Takım havayı yakaladığı zaman en kötü oyuncu bile bir anda aslan kesilir ve hiç kimsenin beklemediği işler yapar.