Başlık bana ait değil. Kutluay’dan alıntı yaptım. Kadroya müdahale olup olmadığı ya da hedo’nun bu konuda ne kadar etkin olduğuna ilişkin bir şey söyleyemem. Çünkü bu konuda hiçbir bilgim yok. İbo’nun bu konuda bir şeyler bildiğini tahmin ediyorum. Yoksa çıkıp da bunları neden kamuoyu ile paylaşsın?
Bizim bu sayfalarda Tanjevic’e getirdiğimiz eleştirileri, İbo’dan duymak güzel. En azından kendi eleştirilerimizin haklılık payı olduğunu, ibo’nun iddiaları ile destekleyebiliriz. İbo’nun iddialarını vatan gazetesinde okudum. Buradan yazıya ulaşabilirsiniz. Şimdi ibo’nun iddialarından bazılarını ele alacağım.
“BEŞ senedir görevdeki teknik adamın hâlâ takım iskeletini oluşturamadığı ortada. Kerem Tunçeri ve Ömer Onan’ı 3 sene önce yaşından dolayı kadroya almayan bir teknik adamın, 32 yaşındaki Bekir’i 2010’a bir sene kala kadroya almasını anlamak mümkün değil.”
3 sene önceki kadroya Kerem yaşından dolayı alınmazken ondan 6 yaş büyük olan İbrahim’in alındığını hatırlayalım. Gerek batug.org’da gerekse burada Tanjevic’i eleştirdiğim yazılarda yaş gerekçesi ile Kerem’in alınmamasının ama ondan daha yaşlı olan İbo’nun alınmasının saçmalığına değinmiştim. İbrahim keşke bunları o dönemde söyleseydi. (Faruk, bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü konusuna girmediğinden ben gireyim dedim) Bu tip eleştirilere artık daha temkinli yaklaşıyorum. Harun 2007’de farklı bir konuda federasyona eleştiri getirmişti. Sonrasında eşi gavgena Türk statüsünde oynatılma hakkı kazandı. Bir daha da Harun’dan eleştiri duymadık. İbo’nun eşi basketbolcu ve yabancı olmadığından öyle bir talebi olmayacağı kesin. Ama bunları söylerken bir beklentisi de olduğunu düşünüyorum. Ben kişisel çıkarını hesap ederek yapılan eleştirilere sıcak bakamıyorum. Misal, ben eleştirirken sadece ve sadece gördüğüm yanlışları dile getiriyorum. Yanlışları gördüğüm zaman dile getiriyorum çünkü bunları zamanında söylemenin Türk basketboluna faydası olduğuna inanıyorum. İbrahim de gördüğü yanlışları zamanında dile getirseydi bence eleştirisi daha kuvvetli olurdu.
Alan savunmasında ısrar, hakem şikayetlerinin demode olması, Kerem olsa Ersan’ın 3 numarada oynatılacağı, 2 numarada oynayan oyuncuların oyun sıkıştığında gerekli skor desteğini sağlayamayacağı vb. konuları buralarda çok konuştuğumuz/yazdığımız için İbo’nun o konularda söylediklerine katıldığımı belirtmek isterim. Ancak iki numarada skor yükünü üstlenebilecek olan tek oyuncu Serkan ve onun performansı da bu sene için milli takıma girmeyi hak edecek bir performans değildi. Sinan, Ömer ve Bekir’in varlığını ben bu anlamda sorgulamam. Ancak Bekir’in (galiba Bulgaristan maçıydı) cezalandırılması ve sonrasında 2 maç oynatılmaması bence yanlıştı. O kadar çok yanlış var ki. Hangisini sayalım.
“Panathinaikos’ta oynarken, koç Obradoviç öyle setleri çizerdi ki, takım hep boşken topu benim elime geçirirdi.. Bu sayede sezonu % 55 üçlük isabetiyle bitirmiştim.. Organize hücum ederdik yani.. Oysa Türkiye’ye bakın.. Son saniyede kullandığımız ve yenilgiyle biten hücumların hepsi sallapati, rastgele kullanılan atışlar.. Çok iyi biliyorum ki, Tanjeviç son hücumları tahtada çizmiyor.. Oyuncular kendileri karar veriyorlar.. O zaman da boş şutu bulmak da, sayı yapmak da güçleşiyor.”
Bu çok önemli bir unsur. Memo’nun ve Serkan’ın milli takımdan ayrılmalarının nedeni de bu. Bunu ilk Memo dile getirmişti. Sonrasında ise Serkan dile getirdi. Kendi oyun tarzlarına göre bir basketbol istiyorlar. Memo ve serkan’a kendi oyun tarzlarına göre bir basketbol yerine, kapı gösterildi. İbrahim de zamanında bunları dile getirmiş olsaydı belki ona da kapı gösterilirdi. Ama belki de “federasyon ibo’da böyle düşünüyorsa bir yerlerde yanlış yapıyoruz” diyebilirdi.
“isim vermek istemiyorum ama tanjevic’İn üstünde etkili olan oyuncular olabilir… GEÇMİŞTE yaşananlardan dolayı Mehmet’in Milli Takım için çok istekli olmadığı bir gerçek. Ama Tanjeviç’in de Mehmet’i kazanmak gibi bir gayreti yok. Şu anki tabloda Mehmet’in bu takıma kazandırılması şart. Ama turnuva bitiminde bir kare gözüme battı.. Hidayet konuşurken, ’Kerem’le birlikte oynayacağız’ gibi birşey söyledi.. Niye Kerem? Milli Takım’a kimin seçileceğine Hidayet mi karar veriyor?”
İsim vermek istemeyip isim vermesi de enteresan. İbrahim’in yukarıdaki sözlerinin alt metinin okursak; Memo’nun olmamasını Hedo istiyor gibi bir sonuç çıkıyor? Fatih’in yerine Barış’ı da Hedo istemiş? Hedo’nun Tanjevic üzerinde böyle bir etkisi var mı yok mu bilemem ama İbo’nun bu iddiaları Tanjevic’in etkiye açık olduğuna dair güçlü bir dayanakla ancak ortaya atılabilir. Bu bağlamda sormadan edemiyorum: İbo’nun Tanjevic üzerinde benzer bir etkisi var mıydı?
Bizim bu sayfalarda Tanjevic’e getirdiğimiz eleştirileri, İbo’dan duymak güzel. En azından kendi eleştirilerimizin haklılık payı olduğunu, ibo’nun iddiaları ile destekleyebiliriz. İbo’nun iddialarını vatan gazetesinde okudum. Buradan yazıya ulaşabilirsiniz. Şimdi ibo’nun iddialarından bazılarını ele alacağım.
“BEŞ senedir görevdeki teknik adamın hâlâ takım iskeletini oluşturamadığı ortada. Kerem Tunçeri ve Ömer Onan’ı 3 sene önce yaşından dolayı kadroya almayan bir teknik adamın, 32 yaşındaki Bekir’i 2010’a bir sene kala kadroya almasını anlamak mümkün değil.”
3 sene önceki kadroya Kerem yaşından dolayı alınmazken ondan 6 yaş büyük olan İbrahim’in alındığını hatırlayalım. Gerek batug.org’da gerekse burada Tanjevic’i eleştirdiğim yazılarda yaş gerekçesi ile Kerem’in alınmamasının ama ondan daha yaşlı olan İbo’nun alınmasının saçmalığına değinmiştim. İbrahim keşke bunları o dönemde söyleseydi. (Faruk, bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü konusuna girmediğinden ben gireyim dedim) Bu tip eleştirilere artık daha temkinli yaklaşıyorum. Harun 2007’de farklı bir konuda federasyona eleştiri getirmişti. Sonrasında eşi gavgena Türk statüsünde oynatılma hakkı kazandı. Bir daha da Harun’dan eleştiri duymadık. İbo’nun eşi basketbolcu ve yabancı olmadığından öyle bir talebi olmayacağı kesin. Ama bunları söylerken bir beklentisi de olduğunu düşünüyorum. Ben kişisel çıkarını hesap ederek yapılan eleştirilere sıcak bakamıyorum. Misal, ben eleştirirken sadece ve sadece gördüğüm yanlışları dile getiriyorum. Yanlışları gördüğüm zaman dile getiriyorum çünkü bunları zamanında söylemenin Türk basketboluna faydası olduğuna inanıyorum. İbrahim de gördüğü yanlışları zamanında dile getirseydi bence eleştirisi daha kuvvetli olurdu.
Alan savunmasında ısrar, hakem şikayetlerinin demode olması, Kerem olsa Ersan’ın 3 numarada oynatılacağı, 2 numarada oynayan oyuncuların oyun sıkıştığında gerekli skor desteğini sağlayamayacağı vb. konuları buralarda çok konuştuğumuz/yazdığımız için İbo’nun o konularda söylediklerine katıldığımı belirtmek isterim. Ancak iki numarada skor yükünü üstlenebilecek olan tek oyuncu Serkan ve onun performansı da bu sene için milli takıma girmeyi hak edecek bir performans değildi. Sinan, Ömer ve Bekir’in varlığını ben bu anlamda sorgulamam. Ancak Bekir’in (galiba Bulgaristan maçıydı) cezalandırılması ve sonrasında 2 maç oynatılmaması bence yanlıştı. O kadar çok yanlış var ki. Hangisini sayalım.
“Panathinaikos’ta oynarken, koç Obradoviç öyle setleri çizerdi ki, takım hep boşken topu benim elime geçirirdi.. Bu sayede sezonu % 55 üçlük isabetiyle bitirmiştim.. Organize hücum ederdik yani.. Oysa Türkiye’ye bakın.. Son saniyede kullandığımız ve yenilgiyle biten hücumların hepsi sallapati, rastgele kullanılan atışlar.. Çok iyi biliyorum ki, Tanjeviç son hücumları tahtada çizmiyor.. Oyuncular kendileri karar veriyorlar.. O zaman da boş şutu bulmak da, sayı yapmak da güçleşiyor.”
Bu çok önemli bir unsur. Memo’nun ve Serkan’ın milli takımdan ayrılmalarının nedeni de bu. Bunu ilk Memo dile getirmişti. Sonrasında ise Serkan dile getirdi. Kendi oyun tarzlarına göre bir basketbol istiyorlar. Memo ve serkan’a kendi oyun tarzlarına göre bir basketbol yerine, kapı gösterildi. İbrahim de zamanında bunları dile getirmiş olsaydı belki ona da kapı gösterilirdi. Ama belki de “federasyon ibo’da böyle düşünüyorsa bir yerlerde yanlış yapıyoruz” diyebilirdi.
“isim vermek istemiyorum ama tanjevic’İn üstünde etkili olan oyuncular olabilir… GEÇMİŞTE yaşananlardan dolayı Mehmet’in Milli Takım için çok istekli olmadığı bir gerçek. Ama Tanjeviç’in de Mehmet’i kazanmak gibi bir gayreti yok. Şu anki tabloda Mehmet’in bu takıma kazandırılması şart. Ama turnuva bitiminde bir kare gözüme battı.. Hidayet konuşurken, ’Kerem’le birlikte oynayacağız’ gibi birşey söyledi.. Niye Kerem? Milli Takım’a kimin seçileceğine Hidayet mi karar veriyor?”
İsim vermek istemeyip isim vermesi de enteresan. İbrahim’in yukarıdaki sözlerinin alt metinin okursak; Memo’nun olmamasını Hedo istiyor gibi bir sonuç çıkıyor? Fatih’in yerine Barış’ı da Hedo istemiş? Hedo’nun Tanjevic üzerinde böyle bir etkisi var mı yok mu bilemem ama İbo’nun bu iddiaları Tanjevic’in etkiye açık olduğuna dair güçlü bir dayanakla ancak ortaya atılabilir. Bu bağlamda sormadan edemiyorum: İbo’nun Tanjevic üzerinde benzer bir etkisi var mıydı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder