Faruk'un aşağıdaki yazısı çok çabuk sonuç verdi. Bu kadar hızlı bir tepki geleceğini doğrusu beklememiştik. Fenerbahçe’nin transfer politikasını eleştirdiği dakikalarda bomba gibi bir haber spor sayfalarına düştü. Lynn Greer Fenerbahçe ile anlaşmış. Henüz resmiyet yok. Green ile yollar ayrıldıktan sonra Greer ile anlaşılacağı yazıldı. Haberin doğru olduğunu varsayarak olası bir transferin Fenerbahçe için artı ve eksilerini değerlendirmeye çalışalım.
Bu transfer sonrası Fenerbahçe oyun kurucu rotasyonunda tavan yaptı diyebiliriz. Solomon’un kalacağını düşünürsek greer ile birlikte değişik bir rotasyon ortaya çıkmış oldu. Solomon’un greer’e oranla artısı; savunmada çok daha etkili olması. Greer ise dış şut konusunda Solomon’dan biraz daha ağır basıyor. İkisi de skorer oyun kurucu. Solomon ile green fena ikili değildi. Green her ne kadar savunmada kendisinden beklenenden fazlasını vermiş olsa da hücumda maalesef beklenen performansı sergileyemedi. Bu nedenle de bu sene onunla devam edilmeyeceği sıklıkla yazıldı. Yerine gelen greer da solomon da iki numarada görev yapabilecek kabiliyete sahipler ancak bu noktada benim en büyük endişem; ego çatışması. Malum iki oyuncuda topu elinde istiyor. Mümkün olsa da her birisine ayrı birer top verebilsek (hatta gricek’in de düzelip kalacağını düşürsek belki de 3 top gerekecek) sorun ortadan otomatikman kalkacak. Ancak böyle bir olasılık olmadığından topla kim oynayacak daha doğrusu liderlik kimin elinde olacak soru(s/n)u çıkıyor ortaya. Geçmişte kinsey tartışmasız Solomon’un önderliğini kabul etmişti. Önce savunması sonra da hücumu ile Solomon’un saygısını kazanmış ve Solomon kinsey’i çok iyi beslemişti. Kinsey NCAA’den gelmiş bir oyuncuydu ve point değil shooting-guard mevkisinde oynuyordu. Bu farklılıkları ve yaş olarak da oldukça genç olması ile Solomon’la uyum sağlayabilmişti. Greer ise hem yeni bir oyuncu değil; Avrupa’da final four görmüş çok iyi istatistikler tutturmuş bir oyuncu. Bunun yanı sıra Solomon’la aynı pozisyonda oynamakta. Her ikisini aynı anda sahada tutarken bir topu ikisi arasında dağıtmak bence ciddi sorun. Birisini benchte diğerini kenarda tutmak da sorun olur. Aldıkları süreler aralarında optimal dağıtılsa bile (ki sürelerin optimal dağılımını yapmakta Tanjevic gerçekten ciddi sıkıntı çeken bir koç) oyuncuların psikolojisi bundan bir şekilde etkilenecektir. Özellikle Solomon’un (ki bence çok değerli bir oyun kurucu) ciddi mental sorunları oyun içinde ortaya çıkmakta ve bunun üstesinden gelemediği maçlarda takımını yakmaktadır. Greer’in varlığı bence Solomon’un mental sorunlarını tetikleyici bir rol oynayacaktır.
Durumu bu şekilde değerlendirdiğimizde Solomon’un yanına bence çok daha farklı bir oyun kurucu seçilmeliydi. Hem savunması iyi olan hem de hücumda takımı iyi yönlendirebilen Avrupa kökenli bir oyun kurucu ile Solomon’u desteklemek (bir anlamda bir dönemin CSKA’sının oyun kurucu rotasyonu Holden-Papaloukas) daha akılcı olurdu. Bu durumda aklıma gelen diğer bir olasılık: Solomon yine NBA’e gidecek ve onun boşluğunda Greer ile anlaşıldı. NBA’de sezonu kapatınca da gelip Fener’de oynayacak. Doğrusu bu olasılık bana çok uzak geliyor. Aslında Solomon üzerine ayrı bir yazı yazmamız gerekiyor. Solomon özellikle NBA’e gitmeden önce belki de Avrupa’daki en iyi sezonunu geçirdi. Gerçekten mental sorunlarını sahaya en az yansıttığı sezondu. Ancak NBA’den döndükten sonra o eski biraz savruk, biraz çılgın, yani iki tarafı keskin bıçak olan Solomon’u izledik. Finalde de takımının Efes’e kaybetmesinde baş aktörlerden birisi oldu. Dolayısıyla Solomon eğer NBA’e giderse bu sefer döndüğünde Fenerbahçe ona o kadar kolay kucak açmayacaktır diye düşünüyorum. Tabi o günler geldiğinde nasıl bir takım ve nasıl bir ortam olur şimdiden bilemeyiz. Neyse lafı fazla uzatmayalım. Eğer Solomon takımda kalacaksa Greer bence yanlış bir transfer oldu. Yok Solomon gidecekse greer iyi bir transfer ancak yanında bir oyun kurucu daha şart. Greer’in ön alan savunmasının da Solomon kadar kuvvetli olmadığını düşünürsek EL için hem oyunu yönlendirebilen hem de savunmada etkili olan bir oyun kurucu daha kadroya katması gerekiyor. Neyse şimdilik çok fazla varsayımda bulunduk. Mutlak belirsizlik içinde analiz yapmak da oldukça güç oluyor.
Bu transfer sonrası Fenerbahçe oyun kurucu rotasyonunda tavan yaptı diyebiliriz. Solomon’un kalacağını düşünürsek greer ile birlikte değişik bir rotasyon ortaya çıkmış oldu. Solomon’un greer’e oranla artısı; savunmada çok daha etkili olması. Greer ise dış şut konusunda Solomon’dan biraz daha ağır basıyor. İkisi de skorer oyun kurucu. Solomon ile green fena ikili değildi. Green her ne kadar savunmada kendisinden beklenenden fazlasını vermiş olsa da hücumda maalesef beklenen performansı sergileyemedi. Bu nedenle de bu sene onunla devam edilmeyeceği sıklıkla yazıldı. Yerine gelen greer da solomon da iki numarada görev yapabilecek kabiliyete sahipler ancak bu noktada benim en büyük endişem; ego çatışması. Malum iki oyuncuda topu elinde istiyor. Mümkün olsa da her birisine ayrı birer top verebilsek (hatta gricek’in de düzelip kalacağını düşürsek belki de 3 top gerekecek) sorun ortadan otomatikman kalkacak. Ancak böyle bir olasılık olmadığından topla kim oynayacak daha doğrusu liderlik kimin elinde olacak soru(s/n)u çıkıyor ortaya. Geçmişte kinsey tartışmasız Solomon’un önderliğini kabul etmişti. Önce savunması sonra da hücumu ile Solomon’un saygısını kazanmış ve Solomon kinsey’i çok iyi beslemişti. Kinsey NCAA’den gelmiş bir oyuncuydu ve point değil shooting-guard mevkisinde oynuyordu. Bu farklılıkları ve yaş olarak da oldukça genç olması ile Solomon’la uyum sağlayabilmişti. Greer ise hem yeni bir oyuncu değil; Avrupa’da final four görmüş çok iyi istatistikler tutturmuş bir oyuncu. Bunun yanı sıra Solomon’la aynı pozisyonda oynamakta. Her ikisini aynı anda sahada tutarken bir topu ikisi arasında dağıtmak bence ciddi sorun. Birisini benchte diğerini kenarda tutmak da sorun olur. Aldıkları süreler aralarında optimal dağıtılsa bile (ki sürelerin optimal dağılımını yapmakta Tanjevic gerçekten ciddi sıkıntı çeken bir koç) oyuncuların psikolojisi bundan bir şekilde etkilenecektir. Özellikle Solomon’un (ki bence çok değerli bir oyun kurucu) ciddi mental sorunları oyun içinde ortaya çıkmakta ve bunun üstesinden gelemediği maçlarda takımını yakmaktadır. Greer’in varlığı bence Solomon’un mental sorunlarını tetikleyici bir rol oynayacaktır.
Durumu bu şekilde değerlendirdiğimizde Solomon’un yanına bence çok daha farklı bir oyun kurucu seçilmeliydi. Hem savunması iyi olan hem de hücumda takımı iyi yönlendirebilen Avrupa kökenli bir oyun kurucu ile Solomon’u desteklemek (bir anlamda bir dönemin CSKA’sının oyun kurucu rotasyonu Holden-Papaloukas) daha akılcı olurdu. Bu durumda aklıma gelen diğer bir olasılık: Solomon yine NBA’e gidecek ve onun boşluğunda Greer ile anlaşıldı. NBA’de sezonu kapatınca da gelip Fener’de oynayacak. Doğrusu bu olasılık bana çok uzak geliyor. Aslında Solomon üzerine ayrı bir yazı yazmamız gerekiyor. Solomon özellikle NBA’e gitmeden önce belki de Avrupa’daki en iyi sezonunu geçirdi. Gerçekten mental sorunlarını sahaya en az yansıttığı sezondu. Ancak NBA’den döndükten sonra o eski biraz savruk, biraz çılgın, yani iki tarafı keskin bıçak olan Solomon’u izledik. Finalde de takımının Efes’e kaybetmesinde baş aktörlerden birisi oldu. Dolayısıyla Solomon eğer NBA’e giderse bu sefer döndüğünde Fenerbahçe ona o kadar kolay kucak açmayacaktır diye düşünüyorum. Tabi o günler geldiğinde nasıl bir takım ve nasıl bir ortam olur şimdiden bilemeyiz. Neyse lafı fazla uzatmayalım. Eğer Solomon takımda kalacaksa Greer bence yanlış bir transfer oldu. Yok Solomon gidecekse greer iyi bir transfer ancak yanında bir oyun kurucu daha şart. Greer’in ön alan savunmasının da Solomon kadar kuvvetli olmadığını düşünürsek EL için hem oyunu yönlendirebilen hem de savunmada etkili olan bir oyun kurucu daha kadroya katması gerekiyor. Neyse şimdilik çok fazla varsayımda bulunduk. Mutlak belirsizlik içinde analiz yapmak da oldukça güç oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder