1 Temmuz 2009 Çarşamba

Efes Pilsen Oyun Kurucu Transfer Etmeli mi?





Basketbolda başarı için “ruh” çok önemli. Bunu en son Efes’in şampiyonluğunda yaşadık. “96 ruhu”nun bizleri ne kadar heyecanlandırdığını; Faruk, önceki yazısında ele almıştı. Efes’in bu istekli arzulu oyunu, bizleri – efes’in yurt dışı başarıları ile büyüyen/yaşlanan nesli – çok etkiledi. Gerçekten de o eski efes ruhunu sahada görmek hepimizin arzusu. Daha doğrusu, sahada ruhuyla oynayan takımlar, taraftarlarını gururlandırırlar. Biz de finaldeki efesle gururlandık. Gururlandık çünkü ruhsuz oynayan bir takımın başarılı olamayacağını; efes ruhsuz oynayarak, son yıllarda bize tekrar tekrar öğretmişti. Biz de başarı için ruhun gerekli olduğunu öğrenmiş olduk. Ama ruhun, günümüz basketbolunun geldiği noktada yeterli olmadığını da öğrendik. Burada ruhun önemsiz olduğunu söylemiyoruz. Ruh gereklidir yani olmazsa olmazdır ama tek başına yeterli değildir. Yeterlilik için sahada yer alan oyuncuların, kabiliyetli olmaları gerekir. Basketbolda; sahada yer alan 5 oyuncunun her birisinin farklı bir görevi ve her bir oyuncunun farklı fiziksel özellikleri vardır. Basketbol bireylere/oyunculara dayanan bir takım oyunudur. Takımda yer alan oyunculardan her birisi ayrı ayrı önemlidir. Örneğin iki numarada oynayan oyuncunun hem çok iyi şutör olması, hem de çok iyi penetresi olması istenir ayrıca lider oyuncu özelliklerine sahip olması yani sorumluluk alması gerekmektedir. 3 numarada oynayan oyuncu ise takımın ihtiyacı olan mücadele gücüne katkı yapmalı (bu katkısı büyük oranda ribauntlarda ve pis ama görülmeyen işlerde ortaya çıkar) ve en azından boş atışlarda yüksek bir yüzde tutturmalıdır. 4 numarada oynayan oyuncunun atletik olması, şutunun kuvvetli olması, ribaunt ve bloklarıyla takıma katkı yapması arzu edilir. 5 numaranın ise güçlü fiziği yanı sıra; sırtı dönük oyunu olmalı ve orta mesafe şutunun kuvvetli olması ve ek olarak ortayı, pota altını kapatması beklenir. Yedek oyuncuların da yerine girdikleri oyuncuları aratmayacak kabiliyetlerle donanmış olmaları gerekir. Yani ilk beşte başlamayan oyuncular görev aldıklarında, görev aldıkları oyuncunun özelliklerini ve işlevini sahaya yansıtabilmelidir. İşte buna da aslında takım kimyası deniyor. Gelelim zincirin en önemli halkasına. Oyun kurucudan bahsediyorum. Çünkü yukarıda sayılan pozisyonlarda oynayan oyuncuların, görevlerini, kabiliyetlerini takım için sahada olumlu bir şekilde, verimli bir şekilde kullanmalarının yolu; onları saha içinde yönlendirecek liderin, yani oyun kurucunun vazifesidir. İşte bu yazıdaki temel iddiamız, “veri ruh” ve “veri oyuncular” durumunda (yani; 2,3,4 ve 5 pozisyonlarında oynayan oyuncuların yukarıdaki özellikleri olduğu ve sahaya ruhu yansıttıkları varsayımıyla), oyun kurucunun belirleyici bir rol oynayacağıdır. Efes için hedefin final four olduğundan hareketle; geçmiş senelerde takımın başarılarında/başarısızlıklarında rol oynayan oyun kurucuları inceleyerek ve aynı şekilde final four’a son yıllarda kalan takımların oyun kurucularından hareketle; Efes’in bu seneki hedeflerini gerçekleştirmesi için üst düzey bir oyun kurucuyla anlaşması gerektiğini iddia edeceğiz.
Efes’in son 17 yıldaki oyun kurucuları: Naumoski, Corciani, Mulaömerovic, Kerem, Solomon, Jenkins, (R. Wright) Penn, Popovic, Vujanic,

G/m : galibiyet/mağlubiyet



Dönem Oyun kurucu(lar) Regular Sezon G/m Top16 G/m Başarı
92-93 Naumoski/G. Güney Koraç Final

93-94 Naumoski/G. Güney EL Çeyrek Final

94-95 Corciani/ G. Güney

95-96 Naumoski/evliyaoğlu Koraç Kupa Şampiyon

96-97 Naumoski/karasev EL Çeyrek Final

97-98 Naumoski/evliyaoğlu EL Çeyrek Final

98/99 Naumoski/evliyaoğlu EL Çeyrek Final

99/00 Mulaomerovic/Sancar F4(EL)

00-01 Mulaomerovic/tunceri F4 (suproleague)

01-02 Tunceri/arslan Regular Sezon G/m: 9/5 - Top16 G/m: 3/3
02-03 Tunceri/arslan Regular Sezon G/m: 8/6 - Top16 G/m: 4/2

03/04 Tunceri/arslan Regular Sezon G/m: 10/4 - Top16 G/m 4/2

04/05 Solomon/arslan R. Sezon: G/m 12/2 - Top16 G/m: 4/2 F4 için playoff panathinaikos (1/2)

05/06 Popovic/arslan Regular Sezon G/m: 9/5 - Top16 G/m: 3/3 F4 için play-off cska (0/2)
06/07 jenkins/Cüneyt Regular Sezon G/m:8/6 - Top16 G/m: 2/4

07/08 (Wright)Penn/arslan Regular Sezon G/m: 8/6 - Top16 G/m: 1/5

08/09 Vujanic(tunceri)/ender Regular Sezon G/m: 4/6


Yukarıda Efes Pilsen’in son 17 yıldaki oyun kurucuları ile takımın başarısı arasındaki ilişkiyi kurmaya çalıştım. Aslında 2000 öncesi galibiyet/mağlubiyet rakamları olsa analiz daha da anlamlı sonuçlar verebilirdi. Ancak eldeki bu rakamlar bile bir takım şeyleri görmemizi sağlıyor. Efes’in en başarılı olduğu dönemler: 1992-2001 ve 2004-2006 arası dönemler. 1992-2001 arasındaki 9 dönemin sekizinde Avrupa’da efes pilsen ya kupa kaldırmış ya kupa finali oynamış ya da çeyrek final oynamış. Sadece Corciani oyun kurucuyken efes Avrupa’da başarısız olmuş. (Grubu beşinci sırada bitirip elenmişti. Corcianili efesin başarısı olarak ben sadece unutulmaz olimpiakos maçını hatırlıyorum.) Naumoski ve Mulaomerovic gibi Avrupa’nın önemli oyun kurucuları Efes’in kadrosundayken, efes gerçekten de Avrupa’nın önemli takımlarından biri haline gelmişti. Efes Pilsen daha sonraki 3 yıl boyunca takımı Kerem’e emanet ederek Avrupa’da ciddi bir duraklama dönemine girdi. 2004-2006 arasındaki 2 dönemde ise Efes; Solomon ve Popovic gibi yine Avrupa için iyi denebilecek oyun kurucularla çeyrek final oynadı ancak bir sene Panathinakos ve diğer sene CSKA ile eşleşmesi sonucunda iki rakibine de elenmekten kurtulamadı. Yukarıdaki tabloya baktığımızda Efes’in Avrupa’daki en başarısız dönemleri Tunceri-Arslan ikilisinin oyun kurucu pozisyonlarını kapattıkları dönemler. Buna, Jenkins ve Penn’in olduğu dönemleri de eklemek lazım. Özellikle 2003-2004 ve 2004-2005 arasındaki kadro farklılıklarına baktığımızda bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu söyleyebiliriz. Söz konusu dönelerde Efesde uzun rotasyonu aynı. ­ (nikolic, prkacin, ermal, kaya) 2003’de oyun kurucu; Kerem. Keremin yanında iki ve üç numaralarda langdon ve granger gibi çok üst düzey iki oyuncu var. 2004’de oyun kurucu solomon. Solomon’un yanında ise domercant ve kecman var. Domercant, langdon düzeyinde bir oyuncu değil. Kecman avrupa’da önemli bir oyuncu olsa da Granger’ın takıma verdiği katkıyı sağlayabilecek bir oyuncu değil. Kısacası Kerem ve Solomon aynı uzun rotasyonu ama farklı kısa rotasyonlarını kullandılar. Solomon’lu efes pilsen daha kötü bir 2 ve 3 numara ile Kerem’li efesden çok daha başarılı olmuştur. Oyun kurucu faktörünün önemini göstermesi açısından bu son derece güzel bir örnektir.

Dönem
Oyun kurucular
2004-2005
Papaloukas, holden, calderon, prigioni, jasikavicius, diamantidis, lakovic,
2005-2006
Papaloukas, holden, williams, prigioni, ukic, solomon,
2006-2007
Papaloukas, holden, planicic, prigioni,diamantidis, becirovic, capesaz, pepe sanchez,
2007-2008
Papaloukas, holden, Mcintyre, bynum, prigioni, planicic,
2008-2009
Holden, planicic, papaloukas, greer, jasikevicius, diamantidis, lakovic

Yukarıdaki listede birden daha fazla yer alan oyuncuları seçersek;
Papaloukas:5
Holden:5
Prigioni:4
Diamantidis:3
Planicic:3
Jasikevicius:2
Lakovic:2

Olimpiakos’un son dört senesine bakarsak oyun kurucunun önemini açık bir şekilde görebiliriz. Olimpiakos gerçekten son 4 yılda F4 için çok büyük yatırımlar yaptı. Ancak bir tek bu sene F4’te oynamayı başardı. Son 4 yılda 3 kere F4’ün kapısından döndü.
2005-2006: T. Edney, Harissis, (Çeyrek Final)
2006-2007: S. Penn, Stefanov, (Çeyrek Final)
2007-2008: Greer, Blackney(Çeyrek Final)
2008-2009: Papaloukas, Greer (F4)
Olimpiakos, ancak papaloukas gibi, avrupa’nın en değerli 5-6 oyun kurucusundan birisini transfer ettikten sonra F4’te yer aldı.

Buraya kadar anlattıklarımızdan hareketle efes pilsen’in F4 oynamak için yukarıdaki listede verilen, F4’de birden fazla kere oynamış oyun kuruculardan birisi ile anlaşması gerektiğini söylemek mümkün. Jasikevicius’un efes’le adının anılmasının bu anlamda önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu oyunculardan biri olmasa da en azından üst düzey bir oyun kurucunun takıma katılmasının zaruri olduğunu söyleyebiliriz.

1 yorum:

agopist dedi ki...

Efes Pilsen'in Efes Pilsen olduğu dönemlerde takım oyun kurucusu etrafında kenetlenerek yükselmişti. Naumoski dönemini zaten biliyoruz. Mulaömerovic Efes Pilsen sevenlerindne yeterince vefa görememiş bir oyuncudur. Kişiliğini sevmesem de üst düzey bir oyun kurucu olarak Efes Pilsen'in iki Final 4'unda da imzası vardır. Geçmişte oyun kurucusu sayesinde başarı elde etmiş olan Efes Pilsen başarısız olduğunda ya da olması gerektiği kadar başarılı olamadığında ilk akla gelen oyun kurucu pozisyonu oluyor. Naumoski ve Mula'nın hayaleti buna neden olmaktadır. Solomon gibi aslında oyun kurucu olmayan bir basketbolcu bile Efes Pilsen için önemliydi. Onunla Efes Pilsen 12. şampiyonluğunu kazanmıştı. O gittiğinden beri 2. şampiyonluğu kazanabilmek için bu seneye kadar beklemek zorunda kalmıştık.