3 Temmuz 2009 Cuma

Efes Pilsen İçin Oyun Kurucunun Önemi

Uzun yıllardır Avrupa basketbolunu takip etmiş birisi olarak söyleyebilirim ki, bir takım oyun kurucusunun kalitesi kadar hedef belirlemelidir. Eğer oyun kurucusunun potansiyeli ile belirlenen hedef örtüşmüyorsa hayal kırıklıklarıyla dolu yıllar geçirilir tıpkı “Efes Pilsen Oyuncu Transfer Etmeli mi?” başlıklı yazıda bahsedildiği gibi. Uzun yıllar sonra ilk defa doğru seçimleriyle bizleri heyecanlandırmaya başlayan Efes Pilsen eğer yola Kerem-Ender ikilisiyle çıkarsa, Final 4 kavşağını dönmeden kazayı yapar; yine bir başka bahara der; sezonu kapatır.
Takımdaki isimlere tek tek bakıldığında -tabi kusursuz gidecek bir sezon düşünüyorum (sakatsız belasız)- öncelikle vizyonu yüksek bir koç göze çarpıyor. Bu koç dinamik ve arzulu bir teknik ekiple çalışan, özgüveni çok çok yüksek olan, kariyerli bir koç. Forvetlere bakıldığında Rakocevic transferiyle beraber oldukça genişleyen bir rotasyon görülüyor ki geçen sene bu takımın bir numaralı hücum opsiyonu olan Charles Smith'in bench'ten gelip 15 dk civarı süre alacağı söyleniyor. Thornton gibi bir üst düzey görev adamı; Shumpert gibi soğuk kanlı, istikrarlı bir joker ve Sinan gibi oyunda kaldığı her an patlama yapabilme gücüne sahip bir ismi bir arada düşündüğümüzde, uzun zamandır bu denli geniş portföye rastlamadığımızı düşünüyoruz. Rakocevic ise söz konusu yazıda belirttiğin listenin 2 numaralar için yapılmış olanına en tepeden girecek, kazanmayı bilen, oynadığı takıma en az 1 seviye atlatabilecek bir oyuncu konumunda; çok çok önemli transfer. Pota altına geldiğimizde bir takım eksiklikler göze çarpmakta fakat Ataman'ın bahsettiği gibi üst düzey bir 4 numara transferi için çaba harcanıyor ki bu noktada benim isteğim Haislip'tir. Eğer o alınabilirse Efes Pilsen bir seviye daha üste çıkar diye düşünüyorum. Alternatifimi de yazayım; Tarrence Morris (yok yok Mirsad faktörünü de gözönünde bulundurup Haislip'te karar kıldım). Şimdi o tarz bir 4 numara transferiyle elde bulunan 3K Kasun, Kaya, Kerem üçlüsünü bir bakıma tamamlama şansına sahip olacaktır Efes Pilsen. Bir 5. uzun lazım mı?Acaba Ermal ya da Oğuz gibi sırtı dönük oynayabilen, yerli skor tehdidi gerekir mi sorularının yanıtı bana göre evet'tir; ama sonuçta takımın finansal kaynakları benim elimde değil. Alınırsa daha da yaklaşılır büyük Avrupa hedefine deyip oyun kurucu bölgesine geçeyim...
Kerem Tunçeri ve Ender Arslan kim ne derse desin Türk basketbolunun son 10 yılında yetişen en iyi guard ikilisidir ("maalesef" kelimesiyle başlamalıydım sanırım). Ancak bir çoğumuzun da düşündüğü gibi en üst seviyeye gelindiği zaman orayı kaldırabilecek; sorumluluğu taşıyabilecek kalitede değillerdir. Şunu belirtmeliyim ki özellikle Kerem Avrupa'nın her takımında-buna CSKA filan da dahil- backup guard olabilir. Nitekim ben benchten gelen bir Zizis'le yine benchten gelen Kerem arasında pek fark göremiyorum (aynı şeyleri Ender için söyleyemem; ancak o da 3. guard olabilir eğer kabul ederse). Bu noktada Efes Pilsen’in işi aslında sanıldığı kadar kolay değil. Ben dahil birçok kişi bu guard ikilisiyle Top8’in ötesine gidilemeyeceğini düşünüyoruz. Ancak Türkiye’de bir yabancı kotasının olduğu ve bu bağlamda Efes Pilsen’in yapılacak 4 numara takviyesiyle beraber mevcut 6 yabancısı olduğunu da hatırlamalıyız. Şu anda bile Efes Pilsen her hafta TBL mücadelesinde bir yabancısını tribünde tutmak zorunda. Durum böyleyken Efes Pilsen’in final serisi oynanırken adının Mirsad transferi dedikodularına karışması veya Ergin Ataman’ın Ersan’ı takımında ne kadar çok görmek istediğini belirtmesi de hep bu konuyla alakalıdır diye düşünüyorum. Eğer Efes Pilsen Ersan kalitesinde bir 4 numarayı yabancı kotasını doldurmadan alabilse, gözünü kırpmadan üst düzey bir oyun kurucuya yöneleceğini düşünüyorum. Ancak bu gerçekleşmediği zaman, zorunluluktan yabancı bir 4 numaraya yöneliniyor ve guard transferi de rafa kaldırılıyor haliyle. Peki Final 4 hedefi uğruna Shumpert’ten vazgeçilemez mi? (tabi bunu Smith’in de 5. veya 6. yabancı olmayı kabul edeceğini ön koşul olarak kabul edip soruyorum). Yıllardır Türkiye’de oynayan ve Türk vatandaşı olmasına çabalanan bir Dudley alternatif olabilir mi?(yanında Ermal veya Oğuz düşünülerek) Bu ve buna benzer birçok soru geliyor aklıma ancak eminim Ergin Ataman bu tür sorulara çoktan cevap vermiştir kafasında. Bir şeye daha eminim ki uzun yıllar altyapının tozunu atan, üzerine yıllardır yatırım yapılan Barış Hersek’in Efes Pilsen’in şu an da ihtiyacı olan dış şut sokabilen, top kontrolü olan,basketbolu bilen oyuncu profiline uyup orayı kapatmasını Efes Pilsen yönetimi o kadar çok isterdi ki…Ama sanırım Barış Tanjevic’e geldiği kadar Ergin Ataman’a çekici gelmiyor ki yeni sezonda da düşünülmüyor. Veya hoca Cenk için de söylediği gibi Barış’ın daha fazla süre bulabileceği Daçka’da kalmasını onun geleceği adına daha faydalı görüyor. O zaman hocaya bir soru gelsin; acaba Duşan da bu sene Daçka’da Ekrem Memnun’un elinde 15 dk düzenli süre alsa Efes Pilsen için daha hayırlı olmaz mıydı? Eurolig Final4’undan altyapıya kadar uzanan fazlaca dallanıp budaklanan yazı oldu; esas konumuzla ilgili bir iki kelam daha edip bitirelim. Eğer Efes Pilsen yabancı kontenjanı problemini halledip, kadrosuna kaliteli bir 4 numara ekleyebilirse, Avrupa’nın zirvesine ulaşması için önünde sadece tek ama en önemli hamle kalır; üst düzey oyun kurucu transferi. Hatta bence gelmesi muhtemel Jasikevicius gelmesi muhtemel Haislip’ten daha faydalı olur Efes Pilsen adına.
Umarım bundan 16 yıl sonra yazılacak bir başka yazıda, oluşan 2009-2010 ruhunun sonrasındaki 16 yıl boyunca Avrupa’nın zirvesini getirdiğinden bahsedilir…Temennimiz bu yöndedir…
Umut Pamuk (nam-ı diğer yangchonchoi)

1 yorum:

agopist dedi ki...

Yabancı kısıtlaması kaliteli Türk oyuncuların yetişmemesi çok zor durumda bırakıyor. Smith'in durumu zaten şüpheli. Belki gönderilecek. Ama yerine başka bir 2 numara koyamıyorsun. Milli takım bile ABD'li devşirmekten bahsediyor.